Okulumu inşa eden insanlar aynı zamanda aynı malzemelerden hastane ve deliler sığınağı da inşa ettiler, | TED | الناس الذين بنوا مدرستي أيضاً قاموا ببناء السجن والمصحة العقلية من نفس مواد البناء. |
Bu odadaki eşyaları inşa eden kişilerle insan gibi etkileşimde bulunabildiğimiz için şanslıyız. | TED | نحن محظوظون لأننا قادرون على التفاعل مع الناس مثل الناس الذين بنوا كل شيء في هذه الغرفة. |
Bereket döngüsünün, bunu inşa eden geometrik algoritmadaki tekrarlamalı döngü ile aynı olduğunu fark ettim. | TED | و بدأت حينها أدرك أن دورات الخصوبة تلك كانت تماما مثل الدورات المتكررة في الخوارزمية الهندسية التي تبني هذا. |
Binayı inşa eden adamın soyundan biri. | Open Subtitles | إنها حفيدة الرجل الذي بناه |
Bir şeyler inşa eden insanlar -- geliştiriciler ve hükümetler -- doğal olarak yenilikten korkarlar ve sadece tepki vereceğinizi bildikleri formları kullanmayı tercih ederler. | TED | ومن يقوم ببناء هذه الأشياء-- المطورون والحكومات-- يخافون بشكل طبيعي من الابتكار، ومن الأفضل أن يستعملوا فقط تلك الأشكال التي يعلمون أنكم ستجاوبون معها. |
Eminim bu bebeği inşa eden kum tilkileri buralarda dolanıyorlardır. | Open Subtitles | أنا متأكد أن من بنوا هذه يعرفون كيفية الخروج من هنا |
Peki, ya burayı inşa eden kişiler bir şekilde başarıp da... paralel gerçekliklerin üstüste bu şekilde geçtikleri bir şey yaptılarsa? | Open Subtitles | ماذا لو ان الذي صمم هذا المكان شخص ما قام بتصميم مكان حيث الحقائق المتوازية يمكنها ان تختلط هكذا؟ |
Biz geleceği inşa eden çocuklarız. | Open Subtitles | نحن الأطفال , بناة المستقبل |
Bence, ağın içerisindeki bu teknoloijyi inşa eden insanların, bir çoğu insanları ilişkilendirmekte çok iyi değil. | TED | أفكر, في الأشخاص الذين بنوا كل هذه التكنولوجيا في الشبكة, الكثير منهم ليسوا جيدين في الإتصال بالناس. |
Oteller inşa eden patronlardan biri ve Royal Group şirketinin sahibi. | Open Subtitles | هو أحد المؤسسين الذين بنوا كل الفنادق و هو مالك شركة "رويال غروب " |
Peki, Hubble Teleskopunu inşa eden adamlar | Open Subtitles | حسنا، والرجال الذين بنوا تليسكوب هابل |
Mezarlık kelimesi veya "uyku odası", ilk olarak şehirlerinin kıyılarındaki mezarlıklara lahitler inşa eden antik Yunanlar tarafından kullanıldı. | TED | كلمة مقبرة، أو "حجرة النوم"، استُخدمت للمرة الأولى من قبل اليونانيين القدامى، الذين بنوا الأضرحة في المقابر على أطراف المدن. |
Güven inşa eden paylaşım ile onu yok eden aşırı paylaşım arasında ince bir çizgi vardır. | TED | بل يوجد خط فاصل بين المشاركة التي تبني الثقة، والمشاركة المبالغ فيها التي تدمرها. |
Mesela ev inşa eden şirketleri. | Open Subtitles | شركات مثل تلك التي تبني المنازل |
Siktiğim duvarını inşa eden benim. | Open Subtitles | انا التي تبني الجدار |
Bu, oteli inşa eden adamın ismi. | Open Subtitles | هذا هو أسم الرجل الذي بناه |
Bir bakın etrafınıza. Bu dünyayı inşa eden Bay Schmidt idi. | Open Subtitles | هذا هو العالم الذي بناه السّيّد (شمِت). |
Kötü köprüler inşa eden oydu. | Open Subtitles | إنه من يقوم ببناء جسور سيئه |
Bunu inşa eden bir grup uyurgezer genç mi? | Open Subtitles | هل هؤلاء من بنوا ذلك ؟ مجموعة من الأولاد السائرون أثناء النوم |
Otobüs tesisimizi inşa eden çocuk, sokağın aşağısındaki devlet okuluna gitmişti. | Open Subtitles | هل تعرف من هو الرجل الذي صمم حظيرة باصنا؟ لقد أتى من كليّة أهلية فقط من أسفل الشارع |
Biz geleceği inşa eden çocuklarız. | Open Subtitles | نحن الأطفال , بناة المستقبل |