"inşa etmenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • بناء
        
    • لبناء
        
    Tarihimizi sadece yeniden kolonileştirmek değil Hegel'in olduğunu inkar ettiği düşünsel desteği tekrar inşa etmenin yollarını bulmak zorundayız. TED لا يتعين علينا إعادة استعمار تاريخنا، بل يتوجب علينا إيجاد طرق لإعادة بناء الوعي الفكري الذي أنكر هيغل وجوده.
    Anlaşılan o ki, iyi tasarlanmış bir itibar sistemi, güven inşa etmenin anahtarıdır. TED اتضح، نظام حسن السمعة هو مفتاح بناء الثقة.
    Bu cesur konuşmalar köprüler inşa etmenin yoludur. TED هذه المحادثات الشجاعة هي الطريقة التي يتم بناء هذه الجسور.
    Bu yüzden bu şarkı geleceği inşa etmenin yorumudur. TED لذلك فهذه ترجمتي الموسيقية لبناء المستقبل.
    Bir binanın içine konvansiyel bir park yeri inşa etmenin TED حوالي 70،000 دولار لكل مساحة لبناء مساحة وقوف تقليدية
    Sonuç olarak, Haiti'yi yeniden inşa etmenin iki yolu var: Üstteki yöntem Haiti'nin yıllardır kullandığı, TED في نهاية الأمر، هناك طريقتين لإعادة بناء هاييتي، الطريقة العليا هي الطريقة التي إتبعتها هاييتي لعقود طويلة.
    Bu köprüyü inşa etmenin iyi bir fikir olduğuna inanıyor musunuz? Open Subtitles سيدي , هل أنت مقتنع بأن بناء هذا الجسر هو فكرة جيدة ؟
    Alüminyum Noel ağaçları ve izole bantla çalışan bir plazma jeneratörü inşa etmenin mümkün olabileceğini hiç sanmıyorum. Open Subtitles .. لا أعتقد بأنه من الممكن بناء مولد بلازما يعمل ومصنوع من أشجار عيد الميلاد وشريط لاصق
    Biyolojik olarak üreyemiyoruz, dirilmeyi tekrar inşa etmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles لا نستطيع أن نُولد حيوياً لذا يجب أن نجد طريقة لإعادة بناء محور الإنبعاث
    İngilizler böyle bir demiryolunu inşa etmenin, mühendisi bir hareket değil ancak büyük bir gaddarlık ve zülum olacağına karar verdi. Open Subtitles البريطانيون قرروا أنّ بناء سكك ،حديدية كهذه ،سيكون عملاً ليس هندسياً .لكن مليء بالهمجية والوحشيّة
    Tezgâh yaptığınıza göre artık koyunları halletmek için bir şey inşa etmenin vakti geldi. Open Subtitles الآن بما أنكم بنيتم طاولة عمل حان وقت بناء شيء للاعتناء بتلك الخرافان
    Sanırım çiftliğimizi yeniden inşa etmenin zamanı geldi. Open Subtitles أعتقد أنه الوقت المناسب لإعادة بناء مزرعتنا
    Sadece Kuzey Kutbu'nda kendi başıma bulunup ne kadar güzel olduğunu gördükten sonra oraya ev inşa etmenin iyi olup olmadığını merak ediyorum. Open Subtitles وقد رأيت كم هو جميل واتسائل ان كان من الجيد بناء المنازل هناك
    birbirlerine "İşte mükemmel bir nano-yapıda bir camı okyanusta inşa etmenin yolu budur. Ve bunu aynı şekilde TED تعطي معلومات تقول، "هذه كيفية بناء زجاج في المحيط مبني بإتقان على المستوى النانوي.
    Bir mimarlık şirketi olarak devam edip yapı inşaatına mı odaklanmaları yoksa yeni moda dizayn firmasına dönüşerek mekânlar inşa etmenin ötesine mi geçmeleri gerektiğine karar veremiyorlardı. TED لقد كان عليهم اتخاذ قرار حول ما إذا كانوا يريدون الاستمرار كشركة معمارية والتركيز على تشييد المباني أو الانتقال إلى عمل شيء جديد ومثير، كمكتب تصميمات، حيث يتخصصون أكثر في ما وراء بناء الفضاء.
    Bu harika yapıları meydana getiren işçilere karşı etik davranılmadığı sürece sıfır-karbonlu, enerji tasarruflu kompleksler inşa etmenin ne önemi var? TED ما هو الشئ الجيد في بناء بدون كربون، مجمع كفؤ في إستخدام الطاقة، عندما يكون العُمّال الذين ينتجون هذه التحفة المعمارية غير أخلاقي في أحسن الأحوال؟
    Eğer mezar zarara uğratılabilirse, bir mezarı muhafaza edecek piramit inşa etmenin mantığı nedir? Open Subtitles ما جدوى بناء هرم لآحتواء مقبرة... أذا المقبرة سوف يتم أنتهاكها؟ ...
    Kendimize bir çeşit normallik inşa etmenin anlamı ne? Sen bizim arkadaşlarımıza saldırırsan ve onları canavarlara dönüştürürsen. Open Subtitles ما الغرض من محاولتنا لبناء نوع من الحياة الطّبيعيّة عندما تهاجم أنت أصدقاءنا و تحوّلهم إلى وحوش ؟
    İpek yolu üzerinde bir şehir inşa etmenin bedeli ödendi. Open Subtitles تم منحهم الحق لبناء مدينه على طريق الحرير
    Yaşamı inşa etmenin şık ve şahane bir yolu. Open Subtitles إنها طريقة رائعة في أناقتها لبناء حياة.
    Ama sözün özü, bence bu problemleri çözmek ve özellikle toplumumuzun her seviyesinden insanın işine yarayan bir gelecek ekonomisi inşa etmenin bir yolunu bulmak gelecek yıllarda hepimizin yüzleşeceği en önemli zorluklardan biri olacak. TED خلاصة الأمر، أنني أعتقد حقًا أن السبيل إلى حل هذه المشاكل، وبخاصة إيجاد وسيلة لبناء اقتصاد مستقبلي يلبي متطلبات الجميع، على كل مستوى من مستويات مجتمعنا، سيكون أحد أهم التحديات التي سنواجهها جميعًا في السنوات والعقود القادمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more