"inşa ettik" - Translation from Turkish to Arabic

    • بنينا
        
    • قمنا ببناء
        
    • نبني
        
    • بنائه
        
    • وبنينا
        
    Amerika doğuya doğru taşındığında daha fazla tren vagonu eklemedik, yeni demir yolları inşa ettik. TED عندما توجه الامريكيين للغرب لم نزف المزيد من العربات المقطورة, لقد بنينا سككا حديدية
    Diğer bir örnek, bu tamamiyle evlerle doluydu ve sonra biz bunu inşa ettik, akıllı kare, olarak adlandırdık. TED مثال آخر، وهو معبأ تماماً بالمنازل ومن ثم بنينا هذا ، مااطلقنا عليه اسم ، مربع المعرفة
    Dünya'nın dört bir yanından binlerce insan küresel bir ilki başarmak için toplandılar: İlk kitlesel fonlu hastaneyi inşa ettik. TED تداعى الآلاف من حول العالم لإنجاز ما سيكون الأول عالميا: بنينا أول مستشفى على الإطلاق يبنى بالتمويل الجماعي.
    Son olarak ekip lideri Bishnu, sadece tuvalet inşa etmediğimizi anladı, aynı zamanda bir ekip inşa ettik, bu ekip şu an iki köyde çalışıyor ve sonraki iki köye bu işi genişletmek için eğitim veriyorlar. TED قائد الفريق قد فهم الآن ليس فقط قمنا ببناء دورات مياه بل قمنا ببناء فريق و هذا الفريق يعمل الآن في قريتين حيث يقومون بتدريب القريتين التاليتين للحفاظ على توسع العمل و هذا برأيي هو المفتاح.
    Dayanıklılık, nem ve termitler, vs gibi konuların... ...testi için 50 birim inşa ettik. TED قمنا ببناء 50 وحدة للقيام كتجربة لمعرفة صمود الوحدات فيما يخص المتانة والرطوبة والنمل الأبيض، و هلم جرا.
    Biz bu makineyi öylesine birilerini kurtarmak için inşa etmedik. Herkesi kurtarmak için inşa ettik. Open Subtitles نحن لم نبني هذا لننقذ فرداً بل بنيناه، لننقذ الجميع
    Şans eseri geri dönüp ekosistemimizi inşa ettik. TED عن طريق حادث حصل لي عدنا و بنينا النظام البيئي
    Burada yazar ve editörler genel topluluğunu inşa ettik; kültürel bir bina. TED بنينا هُنا الجمعية العامة للمؤلفين والمحررين، وهو مبنى ثقافي.
    Biz de kendi kulelerimizi inşa ettik, kablosuz bir ağ yarattık ve Malawi'nin başkenti Lilongwe'deki hastanelerle bağlantısını kurduk. TED لذا بنينا أبراجنا الخاصة، وأنشانا شبكة لاسلكية والتي تربط العيادات في ليلونغوي، عاصمة ملاوي.
    Onlar alış veriş merkezi inşa etti. Biz daha büyüğünü inşa ettik. Open Subtitles بنوا مجمع تجاري مصغّر ونحن بنينا مجمع تجاري مصغّر أكبر
    Radardaki bir kara nokta. Bu yüzden Torchwood Kulesi'ni buraya inşa ettik. Open Subtitles منطقة معتمة على الرادار، لذا بنينا هذا المكان ..
    Bu şehri Rock'n Roll üzerine inşa ettik. Bilirsin, hadi. Open Subtitles لقد بنينا هذه المدينة على موسيقى الروك أنت تعلم هذا، هيا
    Bölge geliştikçe, o zamanlar için en uygunu olan apartmanlar ve iş yerleri inşa ettik. Open Subtitles ومع تطور المنطقة بنينا شقق و مبنى مكاتب وكل ما كان مناسب في ذلك الوقت
    Kanallar kazdık, yollar inşa ettik, kendimize yeni bir yaşam kurduk. Open Subtitles لقد حفرنا القنوات ، بنينا الطرق وبدأنا حياتنا الجديدة
    Birini dolandırmakla kalmadık bir şey inşa ettik. Open Subtitles أوَتعلم، لم نقم بخداع شخصٍ فقط بل بنينا شيئاً
    Teşekkürler onlara ki, harika şehirler inşa ettik, en büyük kayaların arasından kemirip geçtik, en karmaşık makineleri yaptık. Open Subtitles بها بنينا أكبر المدن قضمنا من خلالها أقوى الصخور بنينا بها أعقد الألآت
    Yaz boyunca öğrencilerimle birlikte... ...50 adetten fazla barınak inşa ettik. TED خلال فصل الصيف مع طلابي، قمنا ببناء ما يزيد على 50 وحدة من الملاجئ.
    Ancak yüzyıllar içinde, bu nesnel gerçekliğin üzerine kurgulanmış ikinci bir gerçeklik katmanı inşa ettik. Uluslar, tanrılar, para, kuruluşlar gibi kurgulanmış unsurlardan oluşmuş bir gerçeklik. TED ولكن بمرور العصور، قمنا ببناء طبقةٍ ثانيةٍ من الواقع الخيالي، فوق الطبقة الأولى وهي الواقع الموضوعي واقعٌ عناصره هي كينوناتٌ خيالية، مثل الأمم، الآلهة، المال، والشركات.
    Güzel Sanatlar Akademisi projeye katıldı, böylece çatılarına başka büyük bir anten inşa ettik, tam olarak NSA ve GHCQ'nun dinleme istasyonunun ortasına. TED انضمت أكاديمية الفنون للمشروع، وهكذا قمنا ببناء هوائي آخر ضخم ووضعه على السطح، تحديدا في وسط المسافة الفاصلة بين مراكز التنصت التابعة لهما.
    Canavarları tıkmak için hapishaneler inşa ettik, ama asıl endişelendiklerim dışarıdakiler. Open Subtitles نحن نبني السجون للحفاظ على وحوش في الداخل، ولكن من هم هناك انا قلق منهم.
    Yapılabilecek her şeyi yaptık. Onu baştan aşağı yeniden inşa ettik. Open Subtitles جربنا كلّ شيء أعدنا بنائه من الأعلى إلى الأسفل
    Sınıfıma geldi ve ve içeride yenilebilir bir duvar inşa ettik. TED جاء إلى صفي وبنينا جدار داخليا قابلا للأكل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more