"in dediği gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كما قال
        
    • وكما قال
        
    • وكما يقول
        
    Bunun yerine Aynştayn'in dediği gibi her şeyi mümkün olduğunca basitleştirin, ama daha fazla basitleştirmeyin. TED عوضاً عن ذلك، كما قال إينشتاين، اجعل كل شيء أسهل ما يمكن، لكن ليس أبسط من ذلك.
    Buna alışkın değilim. Elis'in dediği gibi bir münzevi de değilim aslında. Open Subtitles أنني لست معتاد على ذلك وأنا لست راهباً، كما قال إليس
    Hannah Frank'in dediği gibi biri. Sert, güçlü ve benim yaptığım gibi işlerle başa çıkabiliyor. Open Subtitles هناء كما قال عنها فرانك، حسناً انها قوية وتتحمل مثلما أتحمل انا
    Şair William Butler Yeats'in dediği gibi, "Aşk sahtekâr şeydir." TED وكما قال مرة، الشاعر ويليام بتلر ييتس، "الحب شيء ملتوي"
    Benim hocamın, Hans Rosling'in dediği gibi, ''Verilerin, aklınızdakileri değiştirmesine izin verin.'' TED وكما قال "هانس روسلينج"، المُعَلِّم، مُعَلِّمِي "دَعِ البيانات تُغيّر عقليّتك."
    Beni eğitmek anneme kalmıştı ve George Lamming'in dediği gibi, bana annem babalık yapmıştı. TED وترك مسؤولية تعليمي لأمي وكما يقول جورج لامينغ كانت أمي هي أبي
    H.L. Mencken*'in dediği gibi genel aptal adamlar.. Open Subtitles كما قال السيد إتش . إل . مانكن إن الرجل العادي أحمق
    Warren Buffett'in dediği gibi, kitle imha silahları. Open Subtitles بالطبع كما قال وارن بوفيت أسلحة دمار شامل
    Bir sürü seçeneğin var. Laugesen'in dediği gibi yazabilirsin. Open Subtitles هناك عدة اختيارات اكتبي المقال كما قال لاغسن
    Eugene MacIntosh'ı bulmak şarbonun izini sürmek için en iyi şansımız ama Dedektif Bell'in dediği gibi adam silahlı ve çok tehlikeli olduğu varsayılmalıdır. Open Subtitles لتتبع الجمرة الخبيثة كما قال المحقق بيل ويجب أن يعتبر مسلح وخطير
    Eric Schmidt'in dediği gibi, ''Birşeyin bir his çerçevesince uygun hale getirilmedikçe insanlar için bir şey izlemek veya tüketmek çok zor olacak.'' TED كما قال إريك شميت، "سيصبح من الصعب على الناس مشاهدة أو استهلاك شيء لم يتم بمعنى ما تخصيصه لهم."
    Bale sanatçısı Alonzo King'in dediği gibi: "Hakkımızda ilginç olan bir şey varsa, o da kendimiziz." TED أو كراقصة باليه كما قال الملك ألونزو ، "الشيئ المثير للاهتمام بك هو أنت."
    Fakat Melville'in dediği gibi "yamyamlardan korkuyorlardı". TED ولكن، "كما قال ميلفيل،" أنهم أكلة لحوم البشر المرتاعين".
    Marc Twain'in dediği gibi "İffet asla para kadar saygınlık getirmez." Open Subtitles وكما قال مارك تواين "لا شئ يُحترم كالمال"
    Senin Bay Smith'in dediği gibi, görülecek bir şey yok. Open Subtitles وكما قال سيدكِ سميث لا يوجد شئ
    Ve Davis'in dediği gibi, muhtemelen uyuşturucu ve parayla ilgili. Open Subtitles وكما قال (ديفيز) إنه يتعلق بالمخدرات و الأموال
    Ve Davis'in dediği gibi, muhtemelen uyuşturucu ve parayla ilgili. Open Subtitles وكما قال (ديفيز) إنه يتعلق بالمخدرات و الأموال
    Rahmetli bir İngiliz'in dediği gibi "Sevgiye sahip olmak ve onu kaybetmek hiç sevmemiş olmaktan daha güzeldir" Open Subtitles وكما قال شخص بريطاني متوفٍ ذات مرّة: إنه "مِن الأفضل أن تكون قد أحببت وفقدته... مِن ألا تكون قد أحببت مطلقاً".
    İncil'in dediği gibi benim için çocukça şeyleri bir kenara bırakmamın zamanı gelmişti. Open Subtitles وكما يقول الإنجيل، لقد حان الوقت لى كى أضع أمور الطفولة جنباً.
    Demek Chris'in dediği gibi, insanlar beni TED وكما يقول كريس, هناك شغف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more