| Eğer dediklerini yapmazsam bu adamlara Trent'in yerini söyleyeceğini söyledi. | Open Subtitles | وأخبرني أنه لو لم أفعل كل ما يأمرني به سيخبر هؤلاء الأشخاص عن مكان إختباء ترينت |
| Bana Corinne'in yerini söylemedi. | Open Subtitles | وقد رفض إخبارى عن مكان وجود كورين |
| Darwin'in yerini polise söylemek zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تخبري الشرطة عن مكان داروين |
| Belki birkaç telefon görüşmesi yapıp Linc'in yerini öğrenebilir. | Open Subtitles | قد يمكنها إجراء بعض الاتصالات، وترى أين يعتقلون (لينك) |
| Belki birkaç telefon görüşmesi yapıp Linc'in yerini öğrenebilir. | Open Subtitles | قد يمكنها إجراء بعض الاتصالات، وترى أين يعتقلون (لينك) |
| Zach'in yerini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف مكان تواجد زاك .. |
| İngiltere'de yeni bir hayat karşılığında, Doku'dan General'in yerini öğreneceksin. | Open Subtitles | مقابل حياة جديدة في "لندن" يجب أن تعرفي من (دوكو) على مكان تواجد الجنرال |
| - Dinleyemem. Sanırım Bryan bize Michelle'in yerini söyledi. | Open Subtitles | -لا أستطيع أعتقد برايان أخبرنا عن مكان ميشيل |
| Diamondback'in yerini söyle yoksa seni Seagate'teki gibi tepelerim. | Open Subtitles | أخبرني عن مكان"دايموندباك", وإلا حطمتك كما كنا نفعل في"سيغيت". |
| Cha Tae Shik'in yerini bulduk. | Open Subtitles | تلقيت معلومات عن مكان (تشا تاي). |
| Bize James Martinez'in yerini söyle biz de gidelim. | Open Subtitles | . عن مكان ( جيمس مارتينيز ) و سنغادر |
| Doris'in yerini o da bilmiyor. | Open Subtitles | هي الأخرى لا تعلم عن مكان (دوريس) |
| Kazanırsan, Red'in yerini söylerim. | Open Subtitles | إذا فزتِ، سأخبركِ عن مكان (ريد). |
| Bana Omar Malek'in yerini söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستخبرني عن مكان (عمر مالك). |
| Doris'in yerini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم مكان تواجد (دوريس)، مفهوم؟ |