"inanılır gibi değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يصدق
        
    • غير معقول
        
    • لا يُصدق
        
    • لايصدق
        
    • لا أصدق ذلك
        
    • غير قابل للتصديق
        
    • لا يُصدّق
        
    • لا يمكنني تصديق
        
    • لا يصدّق
        
    • هذا لا
        
    • اصدق هذا
        
    - İnanılır gibi değil. - Biliyorum. Artık onlar olduğunu bildiğini söyleyebilirsin. Open Subtitles ـ أمر لا يصدق ـ أعرف هذا ، إذن ستخبرهما أنك عرفت؟
    - Böyle de yapılmaz ki. - İnanılır gibi değil. Open Subtitles ـ هذه ليست طريقة للقيام بذلك ـ هذا لا يصدق
    İnanılır gibi değil, Başkan'ın ölümü yalnızca buzdağının görünen kısmı. Open Subtitles وعلى الرغم من كون الأمر غير معقول فموت الرئيسة لهو أمر بسيط وسط كل تلك الأمور الغامضة
    İnanılır gibi değil! Open Subtitles هذا غير معقول لا أصدق أنني أقول هذا
    - İnanılır gibi değil. Open Subtitles يخالوننا أغبياء، هذا لا يُصدق.
    İnanılır gibi değil. 10 kişi var ama hiçbiri konuşmuyor. Open Subtitles كنت مخطئة بشأنه هذا لا يصدق عشرة أشخاص ولا يتحدث أحدهم
    İnanılır gibi değil. Ee, ayrıldın mı yani ondan? Open Subtitles أعلم ، الأمر لا يصدق ، لكنكِ إنفصلتِ عنه ؟
    İnanılır gibi değil! Open Subtitles إنه أمر لا يصدق يتعين علينا أن نبحث عنهم
    Burada apaçık listelenmiş halde. İnanılır gibi değil. Open Subtitles جميعها مدرجة بكل وضوح كضوء النهار هذا لا يصدق
    Bu uzun bir hikâye, ve çoğu inanılır gibi değil. Open Subtitles انها قصة طويلة واغلبها لا يصدق
    Muhtemelen nişanlısıdır. Bu inanılır gibi değil. Open Subtitles على الأرجح خطيبها هذا أمر لا يصدق
    Pete her zaman kötü şanslı biriydi, Ama bu inanılır gibi değil. Open Subtitles بيت" كان منحوس دائماً" لكن هذا غير معقول
    Sözlü sayılırım ben. İnanılır gibi değil. Open Subtitles أنا على وشك الإرتباط بإمرأة غير معقول
    - İnanılır gibi değil. Open Subtitles سنهذب إلى السجن، هذا غير معقول.
    - İnanılır gibi değil. Open Subtitles غير معقول لقد كنت سأقطع الطريق
    İnanılır gibi değil. Bütün saatleri bulduk. Open Subtitles غير معقول , لقد وجدنا كل الساعات
    -Bu inanılır gibi değil. -Burada bir oyunumuz var. Open Subtitles هذا غير معقول, لدينا مباراة هنا.
    İtiraflara içelim! İnanılır gibi değil. Open Subtitles في صحة خطايانا - هذا لا يُصدق -
    İnanılır gibi değil. Open Subtitles -هذا أمرٌ لا يُصدق
    Biliyor musunuz, düşünüyorumda, bu inanılır gibi değil. Open Subtitles اتعلمون, اعتقد بأنه شئ لايصدق في بلدة صعيرة كـ ريدجيفيلد ان
    İnanılır gibi değil. Open Subtitles أنا لا أصدق ذلك
    Bütün bu olay inanılır gibi değil. Open Subtitles أنت تعلم هذا الأمر برمته غير قابل للتصديق.
    Bu inanılır gibi değil. Her söylediğimi çarpıtıyorsun. Ben vazgeçiyorum. Open Subtitles هذا لا يُصدّق تحوّرين كلُّ ما أقوله, لقد يأست
    İnanılır gibi değil. Open Subtitles لا يمكنني تصديق ذلك. حتى بعد ما سمعت من أولئك الرجالِ
    İnanılır gibi değil! Çok uygun görünüyor. Open Subtitles هذا لا يصدّق أظن بأنّ هذا يبدو أمراً طبيعياً جداً
    Evet Harding, öyle gerzeksin ki, inanılır gibi değil. Open Subtitles نعم, هاردنج,انك احمق بشكل خرافى انا لا اصدق هذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more