"inanacağını" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيصدق
        
    • سيصدقون
        
    • تصدّقك
        
    • ستصدقك
        
    • ستصدقنا
        
    • ستصدقينني
        
    • ستصدّق
        
    • سيصدقنا
        
    • سيصدقني
        
    • سيصدقه
        
    • سيصدقونك
        
    Ne var ki, iş o markaya darbe vurmaya geldiğinde, varsayalım teröristler Coca-Cola olsun ve biz de Pepsi, bizim Pepsi olarak Coca-Cola hakkında söyleyeceklerimize kimsenin inanacağını sanmıyorum. TED لكن عندما يتعلق الامر بالتقليل من قيمة العلامة التجارية، إن كان الإرهابيين هم شركة كوكا كولا ونحن شركة بيبسي، لا أظن أحداً سيصدق مانقول عن كوكاكولا، كوننا شركة مشابهة.
    Patronun da senin hikayene pek inanacağını sanmam Louie. Open Subtitles أنا لا أعتقد أن الزعيم سيصدق قصّتك، أيضا.
    Yani, başkalarının inanacağını zannetmiyorum. Open Subtitles قصدي أنا أصدق، لكن لا أعتقد أن الجميع سيصدقون
    Elinde tek bir kanıt bile yokken sana inanacağını mı sanıyorsun? Open Subtitles وتتوقّع أنْ تصدّقك دون أدنى دليل؟
    Karına bunu söyleyebilirsin ama sana inanacağını zannetmiyorum. Open Subtitles يمكنك ان تحاول اخبار زوجتك بذلك, لكن أشك انها ستصدقك.
    - Bize inanacağını biliyorsun. Open Subtitles -اعرف أنها ستصدقنا
    Sanmıyorum. Bana inanacağını da sanmıyorum. Open Subtitles لا اعتقد اني سأفعل لا اعتقد انك ستصدقينني
    Gerçekten jürinin böylesine delice bir hikayeye inanacağını mı düşünüyorsunuz? Open Subtitles أتعتقدين حقاً أنّ هيئة المُحلفين ستصدّق هذه القصّة الجنونيّة.
    Kimsenin bize inanacağını sanmıyorum ama eğer gazetelere mektup yazarsak belki Atölye durmak zorunda kalır. Open Subtitles لا أعتقد أن أحد سيصدقنا ولكن إذا أرسلنا رسائل للصحف لربما المحل سوف يغلق
    Bana inanacağını sanmam. Özellikle de bu haldeyken. Open Subtitles لستُ متأكداً انهُ سيصدقني ليسَ في مزاجهِ هذا
    Bunun gerçek olduğuna birilerinin inanacağını mı düşündüyorsun? Open Subtitles أتعتقد أن هناك من سيصدق بأن هذه هيّ الحقيقة ؟
    Ruh Emiciler'in orada tesadüfen bulunduğuna kimsenin inanacağını sanmıyorum bakanım. Open Subtitles أظن أنه لاأحد سيصدق ذلك حراس أزكبان ذهبوا إلى هناك بالصدفة، سيدي الوزير
    Ballani'nin bu tuvalet çalışanının karım olduğuna inanacağını mı düşündün? Open Subtitles هل كنت تعتقد أن بلاني سيصدق أن مضيفة المرحاض هذه هي زوجتي؟
    Bunu silah zoruyla yaptığıma federallerin inanacağını sanmıyorum. Open Subtitles لا أدري إن كان المباحث سيصدقون أنني فعلتها بتهديد السلاح
    Elimizde Motorlu Araçlar Şubesi'nden aldığımız bir belge olmasına rağmen bu jürinin aracın sizin olmadığına inanacağını mı düşünüyorsunuz? Open Subtitles هل تظن المحلفين سيصدقون أن هذه ليست سيارتك رغم وجود مطبوع من إدارة ترخيص السيارات؟
    Elinde tek bir kanıt bile yokken sana inanacağını mı sanıyorsun? Open Subtitles وتتوقّع أنْ تصدّقك دون أدنى دليل؟
    - Bize inanacağını biliyorsun. Open Subtitles -اعرف أنها ستصدقنا
    Sadece bunu yaptığımda bana inanacağını bilmeliyim. Open Subtitles إنني بحاجة فقط حينما أقوم بذلك أنكِ ستصدقينني.
    Kime inanacağını sanıyorsun? Open Subtitles من ستصدّق برأيكِ؟
    - Bize inanacağını sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنه سيصدقنا الان.
    Sorun şu, hiç kimsenin bana inanacağını sanmıyorum. Open Subtitles المشكلة لا أظن أحداً سيصدقني
    Yani, kamuoyunun neye inanacağını asla bilemezsin. Open Subtitles أعني، بصراحة أنت لا تعرف مالذي سيصدقه النّاس
    Eğer birisinin Kira ile tanıştığını söylersen polisin sana inanacağını hiç sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد بأن الشرطة سيصدقونك إذا قلتِ بأنكِ تعرفي شخصاً قابل كيرا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more