- Tanrı'nın evinde, inananlarla birlikte olmak lütuftur. - Amin. | Open Subtitles | إنها بَرَكَةٌ أن تكون في بيت الله بين المؤمنين |
Beni güvende tutmak için gerçek inananlarla bir tür anlaşma yapmış. | Open Subtitles | لقد عقد صفقة ما مع المؤمنين الحقيقيين .ليبقيني آمنا |
Ve sonraki bazı ince alaylara rağmen, Amerikan Hıristiyan köktenci hareket cephaneliği için eski zaman dinine inananlarla modernistler arasındaki siyasi ve kültürel boşluğun boyutlarını gösteren büyük bir silah olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | وبالرّغم من المهزلة العلميّة بعد ذلك, إلا أنّها أثبتت ضربة موجعة للحركة المسيحيّة الأصوليّة في أميركا, والتي أبانت مقدار الفجوة السياسيّة والثقافيّة بين المؤمنين بالدّين القديم والمُجدّدين. |
Annesinden, Dustin'in gerçek inananlarla bağlantısı olduğunu öğrenmiştik. | Open Subtitles | (حسنا، نعلم من والدة (داستن .أنه متورط مع المؤمنين الحقيقيين |