İtiraf etmeliyim ki, yeteneklerine olan inancımın birazını yerine getirdin. | Open Subtitles | علي أن أعترف بأنك أعدت لي شيئا من إيماني بقدراتك |
inancımın ortaya çıktığı anlar hariç sözleriyle beni kötülediğinde onun parlak ve zeki olduğunu sanıyorum zeki yakışıklı evet ve onun sana ilgisi seni özel hissettiriyor seni tamamlıyor hissi veriyor sana benim gümlüğümü okudun mu hiç? | Open Subtitles | عدا عندما أتحدث عن إيماني يصبح مؤذي حرفياً أعتقد بأنه لامع |
İnancımın işime engel olacağını mı düşünüyorsun yani. | Open Subtitles | إذن، أتعتقدين أن إيماني قد يعيق آداء عملي؟ |
Ben inancımın kaydını tutsam sayfasız bir kitap olurdu. | Open Subtitles | إن كنت سأحتفظ بمدونات لإيماني فسيكون كتاب خاوٍ. |
Bana inancımın kuklası olup olmadığımı soruyorsun galiba. | Open Subtitles | أظن أنكِ تسأليني اذا كنت دمية لإيماني. |
Kaldur'ahm, sana olan inancımın kesin olduğuna inanmalısın. | Open Subtitles | "كالدرام", أنت ينبغى أن تعلم أن إيمانى بك ليس له حدود. |
98 yılında başladığımız mülteciler için güvenli bölge projem taahhüt ettiğim daha geniş dünyaya doğru inancımın gerçek ifadesidir. | Open Subtitles | مشروعي للملاذ الآمن للاجئين والذي بدأناه عام 1998 هو التعبير الحقيقيّ عن إعتقادي بإلتزامنا نحو العالم أجمع |
Rahip dualara ve ilahilere yardımcı olabileceğimi ama uzun zamandır kiliseyle ilişkim olmadığından inancımın test edilmediğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول القس أنه يمكنني المساعدة في الصلوات المسائية والأغاني لكني لم أتقرب إلى الكنيسة بما يكفي من وقت ليتم اختبار إيماني |
İsmini açıklamak, inancımın kanunlarına saygısızlık olur. Ve sizinkilere de. | Open Subtitles | إخبار إسمها ربّما ينتهك حرمة إيماني. |
Bu "Che" benim kişisel özgürlük inancımın bir ifadesi. | Open Subtitles | تشي يمثل إيماني في الحرية الشخصية |
Evet, inancımın kanıtı olarak Roku San düşecek. | Open Subtitles | نعم، روكو سان سَتسقط** **كبرهان على إيماني |
İnancımın iyi bir şekilde temsil olacağından emin olabilirsin. | Open Subtitles | يحسُن بك أن يُمثَّل إيماني بشكل حسن. |
Size inancımın sınırını söyleyeyim. | Open Subtitles | سأخبرك بمدى إيماني |
İnancımın saçmalık olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تظن أن إيماني سخيف. |
Bilime olan aşkım inancımın önüne geçmiyor. | Open Subtitles | حبي للعلوم لا يمنع إيماني. |
Ona hasta olduğumu ve geri kazandığım inancımın kaybolduğunu söyledim. | Open Subtitles | -وبأني فقدت إيماني في التعافي |
İnancımın kaydını tutuyorum. | Open Subtitles | إنّها مدوّنات لإيماني. |
İnancımın bir işareti olarak bunu sana vereceğim. | Open Subtitles | سأُعطيك هذه عربونًا لإيماني |
Sanırım, inancımın etkisinde kaldım. | Open Subtitles | أعتقد إنى عملت وفق إيمانى |
'98 yılında başladığımız mülteciler için güvenli bölge projem taahhüt ettiğim daha geniş dünyaya doğru inancımın gerçek ifadesidir. | Open Subtitles | مشروعي "الملاذِ الآمن" للاجئين والذي بدأناه عام 1998 هو التعبير الحقيقيّ عن إعتقادي بإلتزامنا نحو العالم أجمع |