| Bana Tanrı'ya olan inancına sarılıp bugünü atlatacağını söyleyebilirsin ama karşıya geçme zamanı geldiğinde her iki tarafa da bakmak zorundasın. | Open Subtitles | لأنه يمكنك إخباري أنكِ تعتمدين على إيمانك بالله لتجتازي اليوم لكن عندما يصل لعبور الطريق أعرف أنكِ تنتبهين للسيارات |
| Seni almaya geliyorum. Korkuyu unut ve inancına bağlı kal. | Open Subtitles | أنا قادم لإحضارك أوقفي مخاوفك و ركزي على إيمانك |
| Atalarımızın inancına, kutsal inanca sizlere sadık kalacağız ölene dek... | Open Subtitles | إيمان آباؤنا الإيمان المقدس سوف نكون صادقين معك حتى الموت |
| Evet ama bir çocuğun da inancına. Basit. | Open Subtitles | أجل، لكن لديه إيمان الطفل، بسيط |
| İnancına göre, büyük günah işlediler. | Open Subtitles | طبقاً لإيمانك لقد اخطأوا كثيراً |
| Gücüne, hırsına ve kadere olan inancına. | Open Subtitles | منأجلقوتك, منأجلحكمتك, من أجل ايمانك |
| Bak, Chaya... İnancına saygı duyuyorum. | Open Subtitles | شايا ، أنا أحترم معتقداتك |
| Antropologlar, yerlilerin inancına kanıt olarak bu nesneleri 1880'lerde toplamaya başladılar. | TED | في ثمانينيات القرن التاسع عشر بدأ علماء بعلم الإنسان بجمعهم كدليل على الديانة الأمريكية الهندية. |
| Sıkıntıya düşünce, terk ettiğin eski inancına mı dönüyorsun? | Open Subtitles | هل رجعت الى إيمانك المهجور منذ فترة طويلة في وقت الأزمة؟ |
| İnancına bak, o seni güçlü tutacaktır. | Open Subtitles | انظري الى إيمانك إيمانكِ سيبقيكِ قوية |
| Senin inancına bağlı... | Open Subtitles | كل شيء يعتمد على إيمانك |
| - Çünkü bu olaylara inancına saygı duyuyordum. | Open Subtitles | -لأني أقدّر إيمانك بتلك الظاهرة |
| Aşkın gücüne olan inancına hayran kaldım, Booth ama bu ikisi arasında aşk olması antropolojik bir anormallik. | Open Subtitles | إيمانك بقوة الحب شىء جميـل (بوث) ولكن العلاقة بين هذان شاذة بعلوم الإنسان |
| Böyle bir zamanda, böylesi silahlarla donanmış bir düşman karşısında her bir Amerikalı'nın direncine ve inancına güvenmeliyiz. | Open Subtitles | هذه المرة, ضد هذا العدو المسلح بهذه الأسلحة... يجب أن نعتمد على القوة وعلى إيمان كل أمريكى |
| O kadınların inancına sahip olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن يكون لدينا إيمان تلك النساء |
| Caleb'in bana olan inancına mâl oldu. | Open Subtitles | كلف الأمر إيمان (كاليب) بي |
| Emma'nın inancına saldırıyor. | Open Subtitles | إنّها تهاجم إيمان (إيمّا) |
| - Ama sağlığında bir problem olduğunda, kişisel bir krizin eşiğindeyken, inancına tekrar tutunmak çok önemlidir. | Open Subtitles | -لكن بوقت أزمة شخصية, تهديد لصحتك, أن تعودي لإيمانك هو مهم وجوهري. |
| İnancına saygı duyuyorum, James. | Open Subtitles | احترم ايمانك يا جيمس |
| İnancına da saygı duyuyorum. | Open Subtitles | وأنا أحترم معتقداتك. |