"inandırmıştım" - Translation from Turkish to Arabic

• أقنعت
• أقنعتُ
• وأقنعت

Komşum olan Norveçli aşçının, ayaklarımı keseceğine inandırmıştım kendimi.
أقنعت بذلك مرة أن طباخ الواجبات المدرسية النرويجي الأصمّ، شعرت به في الشقة كان يحاول بتر قدمي.

Ama kendimi o hayatı istediğime inandırmıştım.
ولكنني أقنعت نفسى بأنها الحياه التى أريدها

Ailemi okyanus bilimcisi olduğuma inandırmıştım...
لقد أقنعت والداي بأنني كنت في قسم دراسة المحيطات

Bir keresinde kadının birini Kevin Costner olduğuma inandırmıştım.
(مرة أقنعتُ امرأة أنني (كيفن كوستنر * ممثل ومخرج أمريكي *

bir kaç ay sonra, bizi unutmuş olabileceğine kendimi inandırmıştım.
مرّت بضعة أشهر، وأقنعت نفسي أنك نسيت أمرنا.

Ameliyatın her şeyi düzelteceğine kendimi inandırmıştım.
لقد أقنعت نفسي أن هذه الجراحة قادرة على علاج كل شيء

Biliyordum ama kendimi tek yolun bu olduğuna inandırmıştım.
كنت أعرف، ولكن أقنعت نفسي أنه السبيل الوحيد

Onun beni seçeceğine kendimi inandırmıştım.
أنا فعلا أقنعت نفسي أنه ذاهب لالتقاط لي.

Yaptığımın iyi olduğuna kendimi inandırmıştım. Ama değildi.
أقنعت نفسي أن مافعلته كان جيدا لم يكن

Galiba o sırada aramızdaki ilişkinin onlara verdiğim balıklardan daha güçlü bir temele dayandığına kendimi inandırmıştım.
فى هذا الوقت، أعتقد بأنني أقنعت نفسي.. أن العلاقات التي لدينا كانت مبنية على شيئاً.. أكبر من حقيقة أنني أقوم بإعطائهم الأسماك.

Aslında onunla mutlu olduğuma inandırmıştım kendimi.
بالواقع أقنعت نفسي أنّي سعيدة معه.

Orada bir çakal olduğuna kendimi inandırmıştım.
لقد أقنعت نفسي بأن ذئبا فعلها!

Rosie'yi korumak için kalmam gerektiğine kendimi inandırmıştım.
(أقنعت نفسي أنني يجب أن أبقى لأحمي (روزي

Kendimi buna inandırmıştım.
كنتُ قد أقنعتُ نفسى.

Ama kendimi bunu hak ettiklerine inandırmıştım.
وأقنعت نفسى أنهم يستحقون..