| Ama bunlardan hiçbirini bilim insanlarına inandırmayı başaramayacaksın. | Open Subtitles | لكنك لن تستطيعي إقناع المجتمع . العلمي بأي منها |
| Diyelim ki, arkadaşlarını anlattığın hikayeye inandırmayı başardın. | Open Subtitles | لنقل أنك نجحت في إقناع أصدقائنا الذين بالخارج لتصديق قصتك |
| Bir şekilde adayı altının kaybolduğuna inandırmayı başardı. | Open Subtitles | أعتقد أن بطريقة ما تمكنت من إقناع الجزيرة باختفائه |
| -Vogler'ı, hepsini elimizde tutarsak daha çok kâr edeceğimize inandırmayı umuyorum. | Open Subtitles | -أظن بإمكاني إقناع (فوجلر) أن من الأفضل مادياً إبقائهم جميعاً |
| Bu arada, dünyayı Süpermen olduğuna inandırmayı başardın. | Open Subtitles | بالمناسبة، أنك تقوم بعمل رائع (بإقناع العالم أنك (سوبرمان |
| Her şeyi Clark Kent uğruna yaptığını düşünüp kendini buna inandırmayı başardığına eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنك إستطعت إقناع نفسك (أنك قمت بكل شيء لصالح (كلارك |
| Birini bunu inandırmayı dene bakalım. | Open Subtitles | حاولي إقناع أي أحد بهذا. |
| John Ross'u buna inandırmayı başardın. | Open Subtitles | تمكنت من إقناع (جون روس) بذلك |
| Bu arada, dünyayı Süpermen olduğuna inandırmayı başardın. | Open Subtitles | بالمناسبة، أنك تقوم بعمل رائع (بإقناع العالم أنك (سوبرمان |