"inanmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقتنع
        
    • مقتنعة
        
    • صدقت
        
    • مقتنعاً
        
    • آمنت
        
    • بتصديقها
        
    • صدّق
        
    • صدقتك
        
    • صدقه
        
    • صدقوا الحكاية الخيالية
        
    Biliyor musun onu herkesten çok hak ettiğime inanmış durumdayım. Open Subtitles تعلمين, أنا مقتنع بأنّي أستحقّها أكثر من أيّ شخص آخر.
    Dedi ki, genç bir fizikçi yetiştirmek için bu durumun kesinlikle şart olduğuna inanmış. TED لقد قال لي انه مقتنع تماما بتلك النظرية وان وجود اب مميز عامل اساسي لتنشئة الفيزيائي
    Bu binanın Üç Ana'yla bir şekilde bir bağlantısının olduğuna inanmış. Open Subtitles وهي مقتنعة بأن هذا المبنى له ارتباط مع هؤلاء الأمهات الثلاث
    senin yapmadığına inanmış olsamda birisi seni arkadaşını, rehberini öldürdü. Open Subtitles حتى لو صدقت بأنك لم تقتله احدهم قتل صديقك، معلمك
    Bu şeyin bir yaratık olduğuna tam olarak inanmış değilim. Open Subtitles أنا لست مقتنعاً باقتباس كلمة مخلوق في الجملة
    Ölümden etkilenmediğin için inanmamış sana. Korkusuz olduğun için inanmış. Open Subtitles لم تؤمن بك لكونك منيعًا، بل آمنت بك لكونك جسورًا.
    Yüzlerce hikâye anlattım. O da her birine inanmış gibi yaptı. Open Subtitles اِختلقت مئات القصص وكانت تتظاهر بتصديقها
    Dayıma karnımın ağrıdığını söyledim. Sence inanmış mıdır? Open Subtitles أخبرت خالي بأني أشعر بالمغص، أتظن أنه صدّق ذلك؟
    Sana inanmış olduğumu düşünmek bile beni hasta ediyor. Open Subtitles عندما أفكر أننى صدقتك من قبل أصاب بالغثيان
    Bu denli talepkar durduğu için üzgünüm ama herkesi mutlu edecek tek çözümün bu olduğuna inanmış durumdayım. Open Subtitles آسف على أني أبدو كثير المطالب ولكنني مقتنع بأن هذا هو الحل الذي سوف يخدم أفضل جميع الأطراف المعنية
    Büyükbabanın çocuğun ruhunun çalındığını düşünme nedeni oğlunun, yani çocuğun babasının ruhunun da çalındığına inanmış olması. Open Subtitles السبب الذي يجعل الجد يظن ان روح الولد قد سرقت هو لأنه مقتنع ان ابنه والد الطفل قد سرقت روحه أيضا
    Rüyalarının tacizci kızını bulduğuna inanmış durumda. Open Subtitles إنه مقتنع من أنه وجد فتاة أحلامه الفاسدة.
    Naobi Gideon'un fırtına tehlikesini reddettiğine ve Sansa'yı kayalığın kenarına kasten götürdüğüne inanmış. Open Subtitles "نايوبي" مقتنعة بأن "جديون" تجاهل خطر العاصفة وقادَ "سانسا" عمداً إلى حافةِ المنحدرِ
    Onu gelip kurtaracağına inanmış. Open Subtitles كانت مقتنعة أنك ستأتي و تنقذها
    Görevdeki hemşire çığlığını duymuş, Bayan Sullivan'ı yerde derisini tırmalarken bulmuş, yandığına tamamen inanmış. Open Subtitles الممرضة سمعت صراخا ثم وجدت السيدة "سوليفان" على الأرض وهي مقتنعة بأن اشتعلت فيها النيران
    Rudy ve Paul'un kuzen oldukları hikayesine inanmış mıydın? Open Subtitles هل صدقت في أي يوم رواية رودي وبول بخصوص أنهما أولاد خالات؟
    Beni, sana karşı doldurmaya gelmemiş gibi yapmaya o kadar uğraşıyordu ki sanırım buna kendi bile inanmış olabilir. Open Subtitles وكانت تحاول جاهدة ألا تقنعني بأن أحكم ضدك وأعتقد أنها صدقت هذا بنفسها
    Eğer buna inanmış olsaydım bile, ki inanmıyorum görevi Neal Hudson ya da Rollie Guthrie üstlenmeli. Open Subtitles ,حتى لو صدقت ذلك ,والذي لا أصدقه بتاتا تلك الوظيفه ستعود لنيل .هدسون أو رولي غوثري
    Böyle bir işe giriştiğine göre yeterince inanmış olmalı. Ne olursa olsun, diplomatik bir kaos yarattı. Open Subtitles مع ذلك كان مقتنعاً بما يكفى ليفعل ما فعله
    Aşka bir kere inanmış olduğunu... ama sonra dersini aldığını söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت أنك آمنت بالحب ذات مرة لكنك تعلمت منها هذا الدرس
    Ben de inanmış gibi davranırdım. Open Subtitles أنا تظاهرت بتصديقها.
    Sorun buna inanmış olması. Open Subtitles مشكلته انه صدّق الامر. انه مقتنع تماما
    Sana inanmış olsam dahi artık Adalet Bakanlığı'na bağlı değilim normal bir vatandaşım. Open Subtitles حتى لو صدقتك أنا لست جزء من وزارة العدل بعد الآن، أنا الآن مواطنة خاصة
    - ...ve baban da ona inanmış. - Öyleyse bile bundan hiç bahsetmedi. Open Subtitles ولقد صدقه والدك - لو صدق به فعلا فلن يتفوه لاحد بكلمة
    Çünkü ortaklar Louis'in muzaffer dönüşüne inanmış olabilirler, ama onlar benim bildiğim şeyi bilmiyorlar Open Subtitles لأن الشركاء على الأرجح قد صدقوا الحكاية الخيالية حول عودة (لويس) المبجلة، ولكنّهم يجهلون ما أعرفه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more