"inanmamıştı" - Translation from Turkish to Arabic

• لم يصدق
• يصدقني
• لم يؤمن

Hiç kimse inanmamıştı. Ama başka bir ihtimale de inanmak istemiyordu.
لم يصدق ذلك أحد لكنهم لم يرغبوا بالتفكير بأي احتمال آخر

Krosu kaldırdığıma da inanmamıştı.
هو لم يصدق بأنني جعلت الركض عبر البلاد يتوقف

Çünkü o çocuk senin benim kız arkadaşım olduğuna inanmamıştı.
لانني على يقين ان ذلك الفتى لم يصدق اننا نحب بعض

Moleküllerin varlığını kanıtlamıştım ve kimse bana inanmamıştı.
لقد اثبت وجود الجزيئات,و ولم يصدقني احد

ޞimdiye kadar kimse bana inanmamıştı.
لم يصدقني أحد من قبل شكراً

O zaman da kimse bana inanmamıştı.
لم يصدقني أحدًا وقتها كذلك

Hiç kimse ona inanmamıştı, ama, denizde geçen sıkıntılı yedi aydan sonra--
لم يؤمن به أحد لكن بعد سبعة أشهر من المعاناة في البحر

Senin büyük bir Firavun olabileceğine hiç inanmamıştı.
لم يؤمن ابداً انك قادر على ان تصبح فرعون عظيم

O gün bunun yürüyeceğine kimse inanmamıştı.
فى ذاك اليوم لم يصدق أحد أن هذا سيفلح

Vurulmanın kaza olduğuna asla inanmamıştı.
لم يصدق ابدا ان الاطلاق كان حادثه

O çocuğun, daha genç çocukları öldürdüğünü birisi fark etmeliydi diye düşündüler. Ama gerçek şu ki, hiç kimse bunun olabileceğine inanmamıştı.
لم يصدق أحد عندما أمسكنا به

Kimse Sammy'ye inanmamıştı.
لم يصدق أحد (سامي) حتى أنا لم أصدق (سامي)

- Phil'in kanserden kurtulduğu fikrine hiç inanmamıştı o yüzden Phil'in aslında hiç kanser olmadığına karar verdi.
حسنٌ، لم يصدق أبداً بأنّ (فيل) قد شفي من السرطان لذلك فهو يقول بأنّ (فيل) لم يكن يعانيالسرطانأبداً.

Bana kimse inanmamıştı.
لم يصدقني اي شخص

Nöroloğum da bana inanmamıştı.
- - طبيبي لم يصدقني أبدا

Nükleer saylon soykırımından sağ çıkacağımıza kimseler inanmamıştı, ya da Yeni Caprica'da yaşanılan cehennemden, ya da yaşadığımız 50.000 başka krizden.
لم يؤمن احد باننا سننجو من محرقه السيلون النوويه او, من الجحيم على نيو كابريكا او, من ال50.000 الف كارثه الاخرى التي مررنا بها

Daha önce kimse bana inanmamıştı.
لم يؤمن بي أحد من قبل