Yeterince inatçı biri bunu yapabilir o da sadece babamızdı. | Open Subtitles | لو أن هناك عنيد لفعل ذلك فلابد أن يكون هو |
- Eric'in inatçı biri olabileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | انا لا ادري انني لم افكر ابدا عن ليريك كونه عنيد |
Buradaki bütün erkek hastalarım gibi o da inatçı biri çıktı. | Open Subtitles | ولكنه عنيد جداً مثل بقية مرضاي الذكور بهذا المكان |
Şımarık, çekilmez ve inatçı biri olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنني مدللة.. قاسية.. عنيدة. |
O inatçı biri, savaşın yarısı bu demek. | Open Subtitles | حسنًا، إنّها عنيدة وهذا نصف الأمر |
Kişisel alışkanlıklarına gelince çok inatçı biri olmanı değiştiremezsin. | Open Subtitles | لا حيلة لك بكونك فتى عنيداً حين يتعلّق الأمور بالعادات الشخصيّة |
Teknik olarak, önünden çekilmeyecek kadar inatçı biri olduğu için, kendisi düştü. | Open Subtitles | تقنياً, هو وقع في مصيره بنفسه لأنه كان عنيداً جداً لأن يبتعد من طريقك |
İnatçı biri olabilirsin ama senden hala vazgeçmedim. | Open Subtitles | صحيح أنّك عنيد لكنّي لمْ أفقد الأمل منك بعد |
Sanırım sadece inatçı biri olmadığımı bilmeni istedim. | Open Subtitles | أحسبأني... أردتك أن تعرف أنني لست عنيد |
Galiba sadece inatçı biri olmadığımı bilmeni istedim, hepsi bu. | Open Subtitles | أحسبأني... أردتك أن تعرف أنني لست عنيد |
- İnatçı biri, değil mi? | Open Subtitles | -يآلهي , هو عنيد , آليس كذلك ؟ |
Kocan çok inatçı biri. | Open Subtitles | إن زوجكِ عنيد للغاية |
İnatçı biri. | Open Subtitles | إنه رجلٌ عَصيّ عنيد. |
Ayrıca, ağabeyin oldukça inatçı biri. | Open Subtitles | زيادة على ذلك، أخوك عنيد لعين |
O kız sadece inatçı biri ve inanılmaz derecede yüzsüz. | Open Subtitles | إنها عنيدة وحسب... وهي متغطرسة تفوق الخيال... . |
Bir keresinde ben Fransız hizmetçi kostümünü giymiştim ve Orson da inatçı biri gibi davranıyordu. | Open Subtitles | .. ذات مرة، ارتديت زيّ خادمة فرنسية وتظاهر (أورسون) أنه .. بقعة عنيدة |
Dinle, inatçı biri olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | استمعي, أعلم أنني عنيدة |
İnatçı biri. | Open Subtitles | انها عنيدة |
Clark Lex belki inatçı biri ama oradan kurtulmasına imkan yok. | Open Subtitles | حسناً، قد يكون (ليكس) عنيداً يا (كلارك)، لكن من المستحيل أن ينجو من ذلك. |
Biliyor musun ben inatçı biri değilim. | Open Subtitles | أتعرف... أنا لست عنيداً |