"inatçıydı" - Translation from Turkish to Arabic

    • عنيداً
        
    • عنيد
        
    • عنيدة
        
    • عنيدا
        
    Raja biraz inatçıydı. Fakat, ona yardım etmeliydim. kendisini anlamalıydı. Open Subtitles "اتضح أنّ (راجا) قد يكون عنيداً ولكن عليّ أن أقرّ، لديه اعتزاز بنفسه"
    Ama o gerçekten inatçıydı. Open Subtitles لكنه كان عنيداً للغاية
    David teknolojiden korkmuyordu, ve kesinlikle çok inatçıydı. TED ديفيد لا يخاف من التكنولوجيا ، وانه لا ريب عنيد.
    Bilim adamı olarak, şahsen oyuna dahil olmuştu, çünkü oldukça inatçıydı. Open Subtitles كعالم، غاصت شخصيته عميقاً داخل اللعبة، لإنه كان عنيد جداً.
    Dağlar çok çetindi ve katırlar çok inatçıydı. Open Subtitles البلاد كانت جبلية والبغال كانت عنيدة ماتت كلها عدا واحدة ماتت فيما بعد
    Çünkü bunu hiçbir zaman bilmedi ve annem de bunu sormak için fazla inatçıydı. Open Subtitles , لأنه لم يعرف بشأن هذا و هي كانت عنيدة كي تطلب منه
    Çok inatçıydı. Open Subtitles توسلت لوالدك لكي يقول لي أين هو؛ لكنه رفض كان عنيدا جدا
    Çok inatçıydı, muhalifti. Open Subtitles متحدياً و عنيداً جداً
    Öyle de inatçıydı kendisi. Open Subtitles كان عنيداً هكذا
    Oğlum inatçıydı. Open Subtitles ابني كان عنيداً
    Çok inatçıydı. Open Subtitles ألهي , لقد كان عنيداً
    Guerrero her zaman inatçıydı. Open Subtitles لقد كان عنيداً دوماً
    Ama anneme göre her ikisi de inatçıydı bu yüzden hiç buluşmamışlar. Open Subtitles لكن أمّي قالت: أن كلاهما عنيد! لهذا السبب هم لا يتفقا أبـدّاً
    Meade inatçıydı ama o dikkatliydi. Open Subtitles ميد كَان عنيد لَكنَّه كَانَ حذرَ.
    Anlaşılan bebek Miranda kadar inatçıydı. Open Subtitles تبين ان طفل تقريبا عنيد مثل ميراندا.
    Ama sonuncusu çok cesurdu çok inatçıydı. Open Subtitles لكن أخر مرة لقد كان شجاع جدا عنيد جدا
    Çünkü bunu hiçbir zaman bilmedi ve annem de bunu sormak için fazla inatçıydı. Open Subtitles , لأنه لم يعرف بشأن هذا و هي كانت عنيدة كي تطلب منه
    Ama anlamışınız ki, Abby biraz inatçıydı. Open Subtitles لكن عليك أن تفهم , لقد كانت عنيدة
    Evet. Öyle inatçıydı o. Open Subtitles أجل، لطالما كانت عنيدة لهذا الحدّ.
    O da inatçıydı, senin gibi ama yok, inatçı değil de başına buyruk. Open Subtitles وكانت أيضا عنيدة جدا كما تعلمى، مثلك. ولكن ... لا، ليس عنيد
    Torrey inatçıydı, yabancıya dalaştı. Open Subtitles كان توري عنيدا وتحدي رجلا غريبا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more