İntihar ve cinâyet düşüncesi arasındaki çizgi oldukça incedir. | Open Subtitles | الخط الفاصل بين الانتحار والتفكير الأجرامي هو رقيق جدا. |
Atmosfer o kadar incedir ki morötesi ışınımdan korunma imkanı pek azdır. | Open Subtitles | الغلاف الجوى رقيق جدا، هناك القليل جدا من الحماية من الأشعة فوق البنفسجية. |
Yüzümüzdeki deri, büyük gözenekli ve incedir. | TED | بشرة وجوهنا رقيقة تحتوي على مسام كبيرة. |
Buradaki hava karbondioksitten oluşur ve çok incedir. | Open Subtitles | الهواء هنا يتكون من طبقة رقيقة جدا من ثاني أكسيد الكربون |
Burada, yaşamla ölüm arasındaki çizgi, hiç olmadığı kadar incedir. | Open Subtitles | هنا ، مجرد خيط رفيع يفصل الحياة عن الموت. |
Bazen o ikisi arasındaki çizgi çok incedir. | Open Subtitles | حسناً، أحياناً هناك خط رفيع بين الأمرين. |
Ve o hastane elbiseleri çok incedir. | Open Subtitles | إذا سبق لك أبداً وكنت في مستشفى تعرف بأنّهم نحيفون |
Yüzündeki deri çok incedir ve pek çok da sinir ucuyla doludur. | Open Subtitles | -أخرجها جلد الوجه رقيق للغاية ومليء بالنهايات العصبية |
Orada deri incedir, ve suyu emer. | Open Subtitles | الجلد رقيق هناك، سوف يمتص الرطوبة |
Buralarda duvarlar incedir ve evler birbirine çok yakındır. | Open Subtitles | حسنُ، إنّ الجدران رقيقة والمسافات بين المنازل متقاربة |
Bu gaz bulutları inanılmaz derecede incedir. | Open Subtitles | هذه السحب الغازية رقيقة للغاية |
Her zaman çalardı. Duvarlar incedir de. | Open Subtitles | كان يعزف طوال الوقت، هذه الجدران رقيقة. |
Ve o hastane elbiseleri çok incedir. | Open Subtitles | وتلك الأرديةِ رقيقة. |
Duvarlar da incedir. | Open Subtitles | جدران المنزل رقيقة |
Kötülüğe olan sınır çok incedir ve aşması çok kolaydır. Biliyor olman lazım. | Open Subtitles | لكنّه خطّ رفيع يسهل اجتيازه ولا بدّ أنّكِ عرفتِ ذلك |
İyi'ler ve kötü'ler arasındaki, çizgi çok incedir. | Open Subtitles | الخط ما بين الرجال الأخيار والأشرار لهو خط رفيع جداً |
Bu ipek lif, öylesine inanılmaz derecede incedir ki gördüğünüz karıncalar gibi yaman avcı böcekler, milimetrelerce yakındaki lezzetli yemeklerin farkına bile varamadan, yanlarından geçip gidiyorlar. | Open Subtitles | ذلك الخيط الحريري رفيع جداً لدرجة أن مفترسي الحشرات كهذا النمل يمرّ مباشرة بجواره دون أن يدرك وجود وجبة شهيّة على بُعد ملليمترات منه. |
Bazı şarkıcılar dansçıdır. Tüm dansçılar incedir. | Open Subtitles | بعض المغنين راقصون جميع الراقصين نحيفون |