Evet beyin dalgalarını incelemek için. Bu yüzden oraya baktım. | Open Subtitles | نعم لدراسة إدراكه الحسي لهذا السبب بحثت داخل ذلك المكان |
Bay Fox, delilleri incelemek için daha fazla zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سيد فوكس .. نحن نحتاج الى المزيد من الوقت لدراسة الأدلة |
Yani buzulları ve buz tabakalarını incelemek için radar kullanıyorum. | TED | مما يعني أنني أستخدم الرادار لدراسة الأنهار والصفائح الجليدية. |
İkinci hedefimiz ise daha iddialıydı: Hastaları incelemek için gerekli maliyeti yüksek görüntüleme sistemlerinin kullanımını azaltmak. | TED | أما الهدف الثاني، فهو أكثر طموحاً، كنا نريد التقليل من استخدام تقنيات التصوير الطبي عالية الكلفة لفحص المرضى |
Biyologlar da baz düzenleyicileri, kanser gibi hastalıklarla ilişkili genlerde tek harflerin rolünü incelemek için kullandılar. | TED | واستخدم علماء الأحياء محرري القواعد لفحص دور الأحرف المفردة في الجينات ذات الصلة بالأمراض مثل السرطان. |
Program kodlarını incelemek için bozulan dosyaları onarmaya henüz başladım. | Open Subtitles | لقد بدئت للتو في إستعادة الملفات الفاسدة لتحليل شفرة البرنامج |
Sermaye Piyasasi Kurulu dosyalarimizi incelemek için iki avukat gönderdi. | Open Subtitles | اللجنة أرسلت محاميان اثنان لمراجعة ملفاتنا |
Tabii ki yeniliği incelemek için test edilebilir çerçeve gerekiyordu. | TED | بالطبع، نحتاج إلى إطار اختبار لدراسة الابتكار. |
İnsan kültrünü incelemek için yapılan çok yoğun bir veri toplama analizi uygulaması. | TED | إنه تطبيق تحليل لمجموعة البيانات الهائلة الحجم لدراسة الثقافة البشرية. |
Özellikle patojenlerin okyanustaki davranışlarını incelemek için mikroakışkanlar kullanmak bunun başka bir örneği. Mikroakışkanların ana fikri, | TED | في مثال آخر لكيفية فعل ذلك باستخدام تقنية التدفقات المتفاعلة لدراسة مسببات الأمراض وسلوكها في المحيط. |
Benim laboratuvarımda duyularda iki tür hastalığı incelemek için yarasalar kullanıyoruz. | TED | نقوم في مختبري باستخدام الخفافيش لدراسة نوعين من أمراض الحواس. |
Aynı zamanda genomu incelemek için güçlü bir araçtır. Bilim insanlarına bir organizmadaki genler kapatıldığında ya da değiştirildiğinde ne olduğunu izleme fırsatı verir. | TED | وهو أداة قويّة لدراسة الجينات، حيث يسمح للعلماء مشاهدة ما يحصل عندما تُطفئ المورّثات أو تتغيّر داخل الكائن الحيّ. |
Maudslay'in fotoğraflarının yayınlanmasından 50 yıl sonra, bilim adamları hala oyma yazıları incelemek için bunları kullanıyor ve bölgeye yeni yeni araştırma ekipleri çekiyordu. | Open Subtitles | خمسين عام بعد نشر صور مودسلاي استعملت من قبل العلماء لدراسة المخطوطات وملهمة للعديد من البعثات الى المنطقة |
Eski bir medeniyeti yakından incelemek için bulunmaz bir fırsat. | Open Subtitles | انها فرصة غير مصدقة لدراسة عادات القدماء عن قرب |
Daha uzun kalmalıydık. Girit kültürünü incelemek için mükemmel bir fırsattı. | Open Subtitles | كان يجب علينا ان نبقى أطول في الكوكب كانت الفرصة مثالية لدراسة ثقافة المينون |
1838'de, çökük temeli incelemek için temelin çevresine kaldırım döşediler. | TED | في عام 1838، حفروا ممرًا حول الأساس لفحص قاعدة الأساس المطمورة. |
- Düşük seviyeli bilgi bölümünü incelemek için sinyal-kaybı tekniğini kullandım. | Open Subtitles | استعملت جهاز استعادة الاشاره المفقوده لفحص البيانات |
Kazadan çıkan cesedi incelemek için gelmiştim ve onu böyle buldum. | Open Subtitles | جِئتُ لفحص الجسمِ مِنْ الحطّامِِ و وَجدتُه هكذا |
Aygıt, monoliti incelemek için gerekli bilimsel testleri yürütebilecek 27 küp modülden oluşuyor. | TED | المجس هو مجموعة من 27 وحدة مكعبة قادرة على إجراء جميع الاختبارات العلمية اللازمة لتحليل تلك الكتلة. |
Bunu incelemek için zamana ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | حسناً، إني بحاجة لوقت لمراجعة هذا الطلب |
Hastanın geçmişini incelemek için TSH testine sokmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أجري عليه إختبار التثبيط, لعمل اختبار منبهات هرمونات الغدة الدرقية. |
Dava dosyalarımızı incelemek için biri gelecek. Soruşturmaları birleştireceğiz. | Open Subtitles | سيرسلون أحداً للاطلاع على ملفات قضايانا، وسنشكّل تحقيقاً مشتركاً |
Savunma makamı iddia makamının yeni adli bulgularını incelemek için bir erteleme talep ediyor. | Open Subtitles | حضرة القاضي,الدفاع يطلب تمديد الوقت في هذه الأثناء لنتمكن من فحص الدليل العدلي الجديد |
İncelemek için. İnan bana, uçarken saçlarımızı hedef almıyorlar. | Open Subtitles | لأدرسهم إنها لا تطير فعلاً بشعرنا |
Konuşmak isterdim ama dosyaları incelemek için emir aldım. | Open Subtitles | أود الدردشة معك ولكني تلقيت أمراً بالنظر في هذه الملفات، |