O kadar bomba düşüyor, tamamen şansına, eve sadece kolu incinmiş olarak dönüyor. | Open Subtitles | ألقى الألمان قنبلة , و بسبب حظه اللعين عاد إلى موطنه بذراع مجروحة |
Boşanman seni incinmiş ve savunmasız bir halde bıraktı. | Open Subtitles | لذا فاخبرني من فضلك اتحفني لقد جعلك طلاقك مجروحة و حساسة |
Egosu incinmiş güzel bir melek kadar çekici çok az şey vardır. | Open Subtitles | توجد أشياء جذابة منها نفس مجروحة على ملاك جميل |
İçeriden de incinmiş olabilir. Tıbbi müdahale gerek. | Open Subtitles | ومن الممكن ان يكون مجروح من الداخل ايضا انه يحتاج الى عنايه طبيه |
Hayır lütfen, bunu yapmak zorunda değilsin kızgın ya da incinmiş değilim. Bizim bir ilişkimiz yok. Sorunun yok. | Open Subtitles | من فضلك ، انت لست مضطرا لهذا ، أنا لست غاضبة أو متألمة ، نحن لا شيء ، أنت على ما يرام |
Böyle incinmiş davranınca inan hiç zevki olmuyor. | Open Subtitles | بربّك، عندما تدّعي أنك جُرحت ذلك يفسد كل المرح بالنسبة لي |
Muhtemelen kaçmaya çalışıyordu. İncinmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما كانت تحاول الهرب ربما تأذت |
Şuanda gülmüyor. Oldukça incinmiş bir durumda. | Open Subtitles | لا تضحك الأن إنها مجروحة بالأعلى |
Şu anda çok incinmiş olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | انا اعرف انك تشعرين انك مجروحة الأن |
Bu kadın incinmiş. | Open Subtitles | هذه المرأة مجروحة |
Alessa çok yalnız, incinmiş ve korkmuştu. Bu kadar kötü incinmiş olduğunu bilmeleri gerekirdi. | Open Subtitles | "اليسا" كانت وحيدة جدا مجروحة وخائفة. عندما تجرحين وتخافين لمدة طويلة... |
Hala kızgın ve incinmiş ama... | Open Subtitles | ... لازالت مجروحة وغاضبة , لكن |
Aşırı derecede incinmiş ve ihanet edilmiş hâldesin. | Open Subtitles | مجروحة جدا وتشعرين بالخيانة |
Sanki sende incinmiş gibisin. | Open Subtitles | كأنك مجروح أيضاً |
Dave çok incinmiş. | Open Subtitles | ديف مجروح جداً. |
İncinmiş gibi görünme, Alan. | Open Subtitles | لا تتصنع بأنك مجروح, (الان). |
Yani, onu Anya ile görünce çok incinmiş görünüyordu. Belki de... | Open Subtitles | أفصد , لقد بدت متألمة عندما رأته مع آنيا , أعتقد أنه ربما |
Üzgün, mutlu, ya da incinmiş olsan da sen her zaman bizim için iyi şeyler düşündün. | Open Subtitles | سواء سعيدة أو حزينة ، متألمة كنتِ دائماً هنا تصلي من أجلنا |
- Erkek arkadaşın incinmiş mi? | Open Subtitles | هل جُرحت مشاعر رفيقك؟ |
İncinmiş, üzülmüş ve zayıf. | Open Subtitles | لكنها تأذت و ضاعت ، و هي ضعيفه |
Ve kolu incinmiş. | Open Subtitles | ورضوض في الذراع |
İlk sen onu terk ettiğinde incinmiş olabileceğini hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرتي يوماً أنه انجرح عندما تركتيه قبل هذا؟ |
İncinmiş olmak insanın boynunu büker, değil mi? | Open Subtitles | وكنتَ خاضعاً لي أثناء تَوَهُّجِكَ. |