"incitmekten" - Translation from Turkish to Arabic

• إيذاء
• أجرح
• تجرح
• أؤذي
• أذية
• اؤذيها
• بايذاء

- Dövüşemem. İnsanları incitmekten yoruldum artık.
أنا لا يمكنني المبارزة أنا تعبت من إيذاء الناس

Bence Golem'in insanları incitmekten hoşlanmıyor. Bunu sana kanıtlayacağım.
أعتقد أن عملاقك لا يحب إيذاء الناس وسأثبت لك هذا

Bu kız zeki ve saldırgan. Yoluna çıkan kim olursa olsun incitmekten kaçınmaz.
هذه الفتاة ذكيّ وعنيفة، ولا يهمّها إيذاء مَن يقف في طريقها.

Senin gibi taş kalpli bir alaycı olabilirdim, ama insanların duygularını incitmekten hoşlanmıyorum.
أنا أستطيع أن أكون متشائم جامد القلب مثلك لكني لا أحب أن أجرح مشاعر الناس

Evli olduğunu, bunu daha önce hiç yapmadığını ve karını incitmekten korktuğunu söylemediğin sürece.
طالما أنك لا تقول بأنك متزوج وأنك لم تفعل هذا مسبقا وأنك تخشى أن تجرح زوجتك

Ve seni incitmekten o kadar korktum ki, diğerlerinin de sana yalan söylemesini sağladım.
و كنت خائفة أن أؤذي مشاعرك فجعلت الجميع يكذب عليك أيضاً.

Birini incitmekten cinsel zevk alan kişi demek.
حسناً هذا يعني أستمتاع أحدهم في أذية الاخر

Onu incitmekten korktuğum için kazandı.
كنت قلق، من أني قد اؤذيها لهذا قامت بالفوز

İkiniz de benim kadar birinin duygularını incitmekten korkuyorsunuz.
أنتما خائفان من إيذاء مشاعر شخص تماماً مثلي

Hayvanları incitmekten hoşlanıyor musun? Hoşuna gidiyor mu?
أجبني هل تحب إيذاء الحيوانات ؟

Çünkü gördüğüm şey senin geri çekildiğindi çünkü sen kız arkadaşının duygularını incitmekten...
-هل تعلم ؟ لأني ما رأيته كان تراجعاً بسبب أنك كنت قلق حول إيذاء

İnsanları incitmekten korkamazsınız.
لا يمكنك أن تكون خائف من إيذاء الناس

...hayatındaki en önemli iki kişiyi incitmekten korkuyor.
من إيذاء أكثر شخصان مهمان لديه في حياته

İnsanları incitmekten başka bir şey yapmıyorum. Hayır.
كل ما أفعله هو إيذاء الناس فقط - لا -

Şey. Onun hislerini incitmekten nefret ediyorum, ama korkarım daha ileri gidemez.
أكره أن أجرح إحساس شخصٍ ما، لكني أخشى بأن ذلك لن يأخذ طابعاً جدّياً.

Yo hayır tatillerde insanları incitmekten nefret ederim.
لا, أكره أن أجرح مشاعر الناس قبل الأعياد

- Ve karımı incitmekten korkuyorum.
وانا لم أفعل هذا مسبقا وأخشى أن أجرح زوجتى

Nicky, duygularımı incitmekten korkma.
"نيكي" لا تخشى أن تجرح مشاعري‪.

Birini incitmekten ya da kontrolü kaybetmekten ürküyordum.
كنت أخشى أن أؤذي أحدهم أو ألا أتمكن من السيطرة على نفسي.

Ben hiçbir şey yapamıyordum çünkü onu incitmekten korkuyordum ve bu tuhaftı.
انا-انا-انا لم استطع فعل اى شىء لانى كنت اخشى ان اؤذيها لقد كان ذلك غريب

Ama birini incitmekten korkuyorum. Durdurulmam gerektigini düsünüyorum.
لكنني اخشي من ان اقوم بايذاء احدا اشعر وكانني يجب ان اتوقف