"indiler" - Translation from Turkish to Arabic

    • هبطوا
        
    • نزلوا
        
    • نزلا إلى
        
    • مشرق الهند
        
    • لقد ذهبوا إلى
        
    ingilizler, Portekiz'e indiler ve ben bu hastaneden sorumluyum. Open Subtitles البريطانيون هبطوا في البرتغال وأنا مسؤول عن هذا المستشفى
    Yine de indiler. Open Subtitles رفضنا طلبهم في الهبوط, و لكنّهم هبطوا على أيّ حال.
    İniş yapmalarını kabul etmedik. Yine de indiler. Open Subtitles رفضنا طلبهم في الهبوط, و لكنّهم هبطوا على أيّ حال.
    Müşteri gerginleşmeye başladı. Az önce 23 ile 8'in orda metrodan indiler. Open Subtitles العميل يتوتر، لقد نزلوا لتوهم إلى قطار أنفاق، تقاطع الشارع 23 والشارع 8
    Yeğenlerim aşağıya indiler, yavru kuşlar gibi koltuğa çıktılar ve kolumun altına girdiler. Open Subtitles ابنتا أختي نزلا إلى الأسفل، طائران صغيران صعدوا على الأريكة وعانقوني
    Belki de Mareşal'in alanına indiler. Open Subtitles ربما يكونوا هبطوا في حقل المشير سول
    Çöle indiler. Open Subtitles لقد هبطوا في الصحراء فقط
    Çöle indiler. Open Subtitles لقد هبطوا في الصحراء فقط
    Entebbe'ye indiler. Bugün tüm dünyanın gözü Uganda'da. Open Subtitles هبطوا هنا في (أوغندا) (أوغندا) محل أنظار العالم اليوم
    - New York hava alanına yeni indiler. Open Subtitles هبطوا للتو في مطار جون كيندي
    - Bir saat önce Şangay'a indiler. Open Subtitles لقد هبطوا فى شانجهاى منذ ساعة
    Neden o konumlara indiler? Open Subtitles لم هبطوا في هذه الأمكنة؟
    - Nereye indiler? Open Subtitles _ أين هبطوا ؟ _
    - Hayır, yere indiler. Open Subtitles -لا، لقد هبطوا -ماذا؟
    Böylece Salerno'ya indiler. Open Subtitles حسنا... لقد هبطوا في ساليرنو
    - Kozaya indiler. Ama Lincoln... Open Subtitles ...(هبطوا من الشرنقة (غادروا)، لكن (لينكولن
    Ve onlar kendi saflarını yüceltmek için yeryüzüne indiler. Open Subtitles وهم نزلوا إلى الأرض لتقوية صفوفهم
    Kara Şahin helikopterinden halatlarla indiler ve teröristlerle dolu bir binadan savaşarak geçtiler. Open Subtitles لقد نزلوا مِن مروحية "بلاك هوك على حبال ثُمّ شرعوا في طريقهم إلى مكان يحتوي على بؤرةِ إرهابية
    Bilinmeyene indiler. Open Subtitles ثم نزلوا إلى المجهول
    Kısa süre sonra bahçeye indiler. Open Subtitles بعد لحظات يسيرة, نزلا إلى الفناء.
    Birlikte Doğu İndiler'de askerlik yaptık. Open Subtitles هل لي أن أقدم صديقي العزيز كولونيل براندون خدمنا في مشرق الهند مع بعضنا
    - Aşağıya indiler. Open Subtitles ـ أتعرف من نحن؟ ـ لقد ذهبوا إلى آخر الردهة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more