"ineğe" - Translation from Turkish to Arabic

    • البقرة
        
    • بقرة
        
    • للبقرة
        
    • بقره
        
    • بالبقرة
        
    • ببقرة
        
    • كبقرةٍ
        
    Eğer 62 ineğe sahip çiftçinin her ineğini günde 25 kilo saman tüketiyorsa alması gereken samanı arabaya yüklemesi kaç saatini alır? Open Subtitles الى متى ستكفي حمولة العلف لديه ان كانت البقرة الواحدة تأكل 25 رطلا من العلف كل يوم و المزراع لديه 62 بقرة ؟
    Bir boğanın ineğe yaptığı gibi üzerime abanıyordu. Open Subtitles لقد كان يرتمي فوقي مثل الثور عندما يرتمي فوق البقرة
    7 kilo biteği dondurmuşum şu an burada durmuş yarım bir ineğe bakıyorum. Open Subtitles لقد جمدت أربعة أرطال من اللحم أنا أقف الآن وأنظر إلي نصف بقرة
    Sonra da onu eşi Juno'dan saklamak için bir ineğe çeviriyor. Open Subtitles و بعدها قام بتحويلها الى بقرة ليخفيها عن زوجته , جونو
    Çünkü bu, Amerikalı sağmal ineğe evlada, yoksulluğa merhaba demek. Open Subtitles لأنها الوداع للبقرة الحلوب الأمريكية و اهلا للإفلاس
    Eski İneğe, Yeni İneğin kokusunu sürmüşler. Open Subtitles البقرة القديمة لُطّختْ برائحةِ بقرةِ جديدةِ
    Cüce amcam, ineğe eşşek gibi delikler açmaya başladı. Open Subtitles و بدأ ذلك الشخص يثقب ثقوباً كبيرة لعينة في بطن البقرة
    İneğe vuruyorlar. Vuruyor--vuruyorlar. Open Subtitles انه يسحق البقرة, انهم ,انهم يسحقونها انهم يسحقون البقر
    İneğe sembol damgalamak için kullandığınız şeyler. Open Subtitles كما تعلم, الشيء الذي تستخدمه, لتحرق شعارا على البقرة.
    Yaşlı ineğe gayet iyi davranıyorum. Open Subtitles لقد كنت في غاية اللطف مع تلك البقرة العجوز
    Adam başkanı öldürecekti. Nicholas ineğe yaklaştı ve onu başından vurdu. Open Subtitles ظن الكل أنه سيقتل الرئيس فسار إلى تلك البقرة و أطلق النار على رأسها
    Her şey burada gördüğünüz ineğe benzer bir ineğin zarifçe bir hiyeroglife aktarılmasıyla başladı. TED كانت بداية القصة مع بقرة كهذه، التي حوّلها خطّاط إلى حرف هيروغليفي أنيق.
    - Bir ineğe taş atarak bana itaat etmesini sağlayabilirim. - Dinleyin Bay Hayseed. Open Subtitles أستطيع أن أرمي بقرة بحجر من مسافة مائة خطوة
    Bir ineğe çarptım. Çarpmışken pirzolasını yaptırayım dedim. Open Subtitles لقد صدمت بقرة و ربما يستطيع تقطيعها لشرائح
    Evet, ama bir ineğe en çok yaklaştıkları yer ancak McDonald's oluyor. Open Subtitles نعم، لكن الأقربَ أنهم جاؤوا إلى بقرة ماكدونالدز.
    Yüzüne gülüyor ama sen gider gitmez sesinin yaralı bir ineğe benzediğini ve koşarken yanaklarının arasında kalem tutmaya çalışır gibi göründüğünü söylüyor. Open Subtitles بالطبع تكلمك بلسان معسول لكن بمجرد أن تخرج تقول أن صوتك كصوت بقرة جريحة أو حين تركض تبدو وكأن ثمة قلم بين فلقتي قفاك
    "Kaltaklar..., eğer sütü bedava alırlarsa, hiç kimse ineğe para vermez" Open Subtitles هوس, لن يدفع احد للبقرة اذا كان يمكنه الحصول على الحليب مجانا
    Bir keresinde büyük annem doğurmakta zorluk çekiyor diye bir ineğe sezaryen yapmıştı. Open Subtitles مرة اضطرت جدتي الى ان تولد عجلا بطريقة قيصرية للبقرة المنكوبة
    Boyunun uzunluğunu saymazsak şu haliyle köpeğe veya ineğe daha fazla benziyor. Open Subtitles حتى الآن يبدو كلب او بقره تعتقد ان من خلال الطول سيصبح عارضاً
    O zaman asla ineğe çarpmış olmayacaktık. Open Subtitles وما كنا اصطدمنا بالبقرة
    Kit mermi harcamamak için bazen bir ineğe çarpardı, pişirir yerdik. Open Subtitles "كان (كيت) يصدم ببقرة ليوفر الذخيره, وكنّا نطهوها"
    Güzelim bozayı kıllı ineğe benzemiş. Open Subtitles لقد جعلت تلك العيّنة الجيّدة من الدُّبّ الّرمادي تبدو كبقرةٍ مُشعّرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more