Sana karşı hala güçlü hislerim var, inkar edecek değilim. | Open Subtitles | لا تزال لدي مشاعر قوية تجاهك ولن أنكر ذلك |
Güzelliğinizin farkında olduğumu inkar edecek değilim... ama bunun güzelliğinizle hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | لن أنكر أننيكنتعلىعلم بجمالك... . لكن هذا الأمر ... |
Hayır, inkar edecek bir şey olduğunu inkar ediyorum. | Open Subtitles | لا، بل أنكر أنّ هناك شيء يستدعي الإنكار |
kendi ülkesine ve milletini inkar edecek herhangi bir bilgisinin olmadığını söyleyeceklerdi. | Open Subtitles | "أولاً: بلادهم و أمتهم ستنكر أيّ معرفة بهم" |
- Tabii ki inkar edecek. - Belki de vasiyetini değiştirir. | Open Subtitles | بالتأكيد ستنكر - وربما ستغير وصيتها - |
Tamam, öncelikle, o bunu inkar edecek ama Trick kesinlikle beni bakireler gibi kurban etmeye çalıştı. | Open Subtitles | أولا , سوف ينكر الأمر ولكن " تريك " أراد أن يقوم "بتضحية العذارى " عن طريق التضحية بى |
Ve o soruları yanıtlamak zorunda kalacak... çünkü o her şeyi inkâr edecek ve suçlu olduğunu kanıtlamamız gerekecek. | Open Subtitles | ويجب عليها إعطاءهم كل التفاصيل لانه سينكر الاتهامات ويجب علينا إثبات جرمه |
Hayır, inkar edecek bir şey olduğunu inkar ediyorum. | Open Subtitles | لا، بل أنكر أنّ هناك شيء يستدعي الإنكار |
Üzerinde benim ismim var. Bunu inkar edecek değilim. | Open Subtitles | اسمي عليها أنا لن أنكر هذا |
Hayır, inkar edecek değilim, Percy. | Open Subtitles | لن أنكر هذا يا (بيرسي) |
- Elbette inkar edecek. | Open Subtitles | بطبيعة الحال ستنكر دلك ! |
Ve Bartholomew bunu inkar edecek, sen de asılacaksın. | Open Subtitles | و (بارثالميو) سوف ينكر ذلك و أنت ستشنق |
Tabii her şeyi inkâr edecek. | Open Subtitles | سينكر الامر كله بالطبع |