İlk tepki olarak inkar etmek beklenmedik bir durum değil. | Open Subtitles | النكران أمر ليس مُستغرباً كردة فعل أوليّة |
Her şeyi inkar etmek, sorulara, soru şeklinde cevaplar almak nasıl bir duygu? | Open Subtitles | - كيف يشعر؟ النكران الثابت لكلّ شيء، الأسئلة أجابت بالسؤال. |
İnkar etmek için para ödemek. | Open Subtitles | " النكران المدعوم " |
Ben onun sadece oğlu değilim, ama böyle bir olayı inkar etmek ciddi bir durum. | Open Subtitles | أنا لست فقط أبن أعاني من مشكلة نكران للواقع |
Artık inkar etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون في حالة نكران بعد الآن |
Zihnini açık tut ki, kalbinin inkâr etmek istediklerini görebilesin. Satır sonu. | Open Subtitles | إفتح عقلك وإستمع لما يُنكره قلبك نهاية الخط |
Yapma Frank, inkâr etmek aptallık olur. | Open Subtitles | من فضلك يا (فرانك) , من الحماقة إنكار ذلك |
Yanlış anlama Maria ama gerçeği inkar etmek bu. | Open Subtitles | مع فائق الاحترام يا (ماريا)، هذه حالة نكران |
Hiç merak etme, Galen. Zihnini açık tut ki, kalbinin inkâr etmek istediklerini görebilesin. Satır sonu. | Open Subtitles | إفتح عقلك وإستمع لما يُنكره قلبك نهاية الخط |
Elbette ki inkâr etmek zorundasın. | Open Subtitles | بالطبع عليك إنكار ذلك. |
Bunu inkâr etmek en büyük günahtır. | Open Subtitles | إن إنكار ذلك لخطيئة مميتة. |