"insan bedeninin" - Translation from Turkish to Arabic

    • جسم الإنسان
        
    • الجسم البشري
        
    Rivayete göre, Milo köpeğini sadece saldırmak üzere değil... insan bedeninin belli kısımlarına saldırmak üzere eğitmişti. Open Subtitles ...بعض الأقاويل تقول أن ميلو لم يدرب شوبر فقط لكي يهاجم بل ليهاجم مواضع معينة في جسم الإنسان...
    Haydi, insan bedeninin harikalarını tartışalım. Open Subtitles حسناً دعنا نناقش عجائب جسم الإنسان
    Tamam. Haydi, insan bedeninin harikalarını tartışalım. Open Subtitles حسناً دعنا نناقش عجائب جسم الإنسان
    Eğer bir bilim insanıysanız insan bedeninin mükemmelliğine, nasıl işlediğine bakarsınız. TED أعني، إذا كنت عالمًا، غالبًا ما تدقق في إتقان الجسم البشري وطريقة عمله.
    Karbonhidratların olmaması güzel çünkü insan bedeninin onlara ihtiyacı yok. Open Subtitles لا كربوهيدرات مطلقاً، إنها رائعة... لأن الجسم البشري لا يحتاجهم.
    Fizyolojinin bir diğer gerçeği ise, insan bedeninin aşırı zorlanmalar karşısında iflas etmesidir. Open Subtitles حقيقة أخرى في علم وظائف الأعضاء، أنّ الجسم البشري يبدأ في الإنغلاق أثناء الإكراه الشديد
    Her zaman insan bedeninin zayıf noktalarını hatırla. Open Subtitles تذكر دائماً نقاط الضُعف في جسم الإنسان
    İnsan bedeninin mekanizmasına duyulan ilgi. Open Subtitles -اهتمامي بآلية جسم الإنسان
    İnsan bedeninin mekanizmasına duyulan ilgi. Open Subtitles -اهتمامي بآلية جسم الإنسان
    Etine zarar vermeden insan bedeninin içini görebilmek yani. Open Subtitles القدرة على الرؤية داخل الجسم البشري بدون اختراق الجلد
    Mutlak edepsizliği, insan bedeninin saygısızlığı olarak görüyorum. Open Subtitles ، لكني أجد تدنيس الجسم البشري .آمر غير لائق أبداً
    Artık şunu anlıyoruz ki asıl insan bedeninin geliştirmemek etik değil. Korkutucu ve ne kadar zor olsa da, bizim şu anda hayal dahi edemediğimiz yerler keşfetmemizi ve oralarda yaşamamızı sağlayacak. Ve bir gün büyük, büyük, büyük torunlarımız oralarda yaşayacak. TED وهذا السبب لماذا يصبح في الواقع من غير الأخلاقي عدم تطور الجسم البشري مع ذلك يمكن أن يكون مخيفًا، ومع ذلك يمكن أن يكون تحديًا، ولكن هو ما سيمكننا من الاكتشاف، والعيش والوصول لأماكن لا يمكننا حتى أن نحلم بها اليوم، ولكن نتمنى من أحفادنا العظماء جدًا جدًا أن يتمكنوا من ذلك يومًا ما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more