Bu insan yapımı bir alet, ve insanlık tarihinde bir ilk olarak güneş sistemi içinde bu kadar uzağa iniş yapıldı. | TED | إنه جهاز من صنع الإنسان, هبط على الجزء الخارجي للنظام الشمسي لأول مرة في تاريخ البشرية. |
Aynı zamanda, uzaydan görünen tek insan yapımı yapı olarak kabul edilir. | TED | أيضا في كثير من الأحيان زعم أنها البنية الوحيدة المرئية من الفضاء من صنع الإنسان. |
DNA'yı okuma kabiliyetimizi kaybetme ihtimalimiz herhangi bir insan yapımı cihaza göre çok daha azdır. | TED | كما يقل احتمال أن نفقد القدرة على قراءة الحمض النووي بالمقارنة مع أي جهاز من صنع الإنسان. |
İnsan yapımı bu illüzyona, kendi illüzyonumuzla karşılık verebiliriz. | Open Subtitles | اننا نستطيع محاربة الوهم من صنع البشر بطريقتنا الخاصة |
Bu nemli hücreler, insan yapımı olmalı. | Open Subtitles | ويؤدي الي استنتاج هجوم فضائي حدث الشهر الماضي هذه الالاشياء لابد ان تكون من صنع البشر اسمه هيومايدا |
Ben 3 yaşındayken en büyük insan yapımı bomba Sovyetler Birliği tarafından patlatıldı. | Open Subtitles | عندما كنت بعمر ثلاثة سنوات, أضخم إنفجار صنعه الإنسان على مدى الزمن فُجِّرَ بواسطة الإتحاد السوفيتي. |
Acaba işe yarayacak mıydı? Acaba anlamadığımız, ve düzeltemeyeceğimiz durumlarla karşılaşacak mıydık? Dolayısıyla, insan yapımı biyosfer konseptinin işlemeyeceğini mi görecektik? | TED | هل سيعمل؟ أم أن شيئا ما سيحدث و لن نستطيع فهمه ولا إصلاحه؟ الأمر الذي سيبطل مفهوم المحيطات الحيوية من صنع الإنسان. |
Kanser insan yapımı bir hastalık olabilir mi? | Open Subtitles | يمكن أن يكون ذلك السرطان هو مرض من صنع الإنسان ؟ |
Pekala, eğer patojen insan yapımı ise ya laboratuardan kaçmış ya da biri patojeni bile bile insanlar üzerinde kullanıyor. | Open Subtitles | حسناً ، إن كان عامل المرض من صنع الإنسان فإما أنه قام بالهرب من المختبر أو شخص ما أخرجه وعرض الناس له |
Bu resimlerde kendine özgü coğrafi ve insan yapımı özellikler var. | Open Subtitles | هناك مظاهر جغرافية مميزة من صنع الإنسان في عدة صور |
nanoteknolojide, insanlar insan yapımı objelerin kendilerinden çok üretebileceğinden konuşuyor kedi kendilerini kopyalabiliyorlar ve bu konuda gerçekten dikkatli olunmalı çünkü nerede duracağınızı bilmeni gerekir | Open Subtitles | ،في تكنولوجيا النانو كل الناس تتحدث عن خلق كائنات من صنع الإنسان يمكنها أن تتوالد ذاتيا فتكون ذاتية الاستنساخ |
Hayır, bunlar uzaysal ölçümler, kayanın içindeki insan yapımı bölümler. | Open Subtitles | كلا، هذه مقاييس مكانيّة. حيّز عميق في الصخرة، وهي من صنع الإنسان |
En güzel insan yapımı şeyler. | Open Subtitles | حسناً، إحدى أكثر الأشياء الجميلة التي من صنع الإنسان |
- Fizikçimiz. - Bakın, hiç vaktimiz yok. Beni insan yapımı bir yere götürmenizi istiyorum. | Open Subtitles | اسمعوا، لا وقت لدينا، أريدكم أن تأخذوني إلى شيء من صنع الإنسان |
Bunu yapabilmemiz ile birlikte, uçağın icadından sadece 60 yıl önceki bir türün ay üzerine insan yapımı objeler koyduğunu kesin bir şekilde kanıtlamış olduk. | Open Subtitles | هو الطريقة الوحيدة لنثبت وجود أدوات من صنع الإنسان على سطح القمر، وُضعت من قبل كائن |
Ben gördüm. Hem insan yapımı hem de doğal yollarla oluşmuş sınır taşlarını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت العالم رأيت أراضي من صنع الإنسان وطبيعية |
İnsan yapımı bu binanın içinde beden eğitimi öğretmenleri, beden eğitimi öğrencilerine beden eğitimi öğretmeyi öğretir. | Open Subtitles | هيكل من صنع الإنسان بداخله يقوم معلمي التربية البدنية بتدريس التربية البدنية لطلاب التربية البدنية |
Lekenin, insan yapımı olup olmadığını anlamak için duvarı delmesi gerekiyor. | Open Subtitles | هو عليه ان يفتح الجدار وينظر ماذا وراء البقعة لكي يتأكد انه ليس من صنع البشر |
ancak insan yapımı olmayan bu kimyasal böyle bir iş çıkarabilir. | Open Subtitles | لا يُمكن لمادة كيميائية من صنع البشر أن تقوم بهذا |
Ama insan yapımı bu bolluk birçok hayvan için karşı konulamazdı ve artık onlar "baş belaları"ydı. | Open Subtitles | ولكنَّ هذه الوفرة من صنع البشر لا تُقاوَم للعديد مِن الحيوانات التي نُسميِّها ألآن المُدللة. |
Bu insan yapımı dünyada, hayvanların sıra dışı hayatta kalma yöntemlerini gün yüzüne çıkaracağız. | Open Subtitles | للكشف عن طرق غير عادية لطريقة عيش الحيوانات في مكان صنعه الإنسان |