Diğer insanların göremediği detayları görebiliyordum. | Open Subtitles | أستطيع رؤيه تفاصيل لا يراها الناس الطبيعيون |
O bazı şeyleri diğer insanların göremediği şekilde görebilir. | Open Subtitles | أعني انها ترى أشياء لا يراها الاخرون. |
Diğer insanların göremediği şeyleri görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أشياءا لا يراها الآخرون |
Böylece diğer insanların göremediği şeyleri görebiliyordu. | Open Subtitles | لذا تشاهد أشياء لا يراها الآخرون |
Diğer insanların göremediği şeyler görürüm. | Open Subtitles | إنّي أرى أشياء لا يراها الآخرون، |
Benim işim, diğer insanların göremediği şeyleri görmek. | Open Subtitles | نعم. تعلم، إنّه عملي رؤية الأشياء التي لا يراها الآخرين... |
Diğer insanların göremediği şeyleri. Böylece insanları meraklı hale getiriyorum. | Open Subtitles | اشياء لا يراها الآخرون |
Bu bir hediye, Sonny. Diğer insanların göremediği şeyleri görüyorsun. | Open Subtitles | إنها موهبة (سوني) أنت ترى أشياء لا يراها الآخرين |