"insanların hayatlarına" - Translation from Turkish to Arabic

• حياة الناس

İnsanların hayatlarına girip iğrenç bir oyun oynarmış gibi onları kendine âşık ediyorsun!
تأتي حياة الناس وتجعلهم يقعون في حبك وكأنها لعبة مرض كبيرة

İçlerine işleyen ve acı dolu bir olay yaşadıklarında o insanların hayatlarına giriyoruz.
ندخل إلى حياة الناس بعد أن اختبروا شيء عميق

Bu yüzden insanların hayatlarına burnumu sokmuyorum.
لهذا السبب لا أتدخّل في حياة الناس عادةً

Bu yüzden insanların hayatlarına iyilik getirmekle en ilgili deyim posta çekmektir.
هذا هو السبب في العبارة الأكثر ارتباطا هو جالب الخير في حياة الناس

İnsanların hayatlarına öylece girip seni kucaklamalarını bekleyemezsin özellikle de seni neredeyse hiç tanımıyorlarken.
لا يمكنك الدخول إلى حياة الناس لتتوقع منهم بعدها معانقتك خاصة حين لا يعرفون إلا القليل القليل عنك

Reklamcılıksa ürünlerin ve hizmetlerin insanların hayatlarına nasıl değer katacağı konusunda yol göstermesidir.
الأعلان هو عبارة عن ألقاء الضوء كيف أن منتجاتنا و خدماتنا كيف ستحسن من حياة الناس

Yoksa bu sistemin insanların hayatlarına verdiği zararı görmüyor musun?
أم ستقول إنك لا ترى ما يجلبه هذا النظام من ضرر على حياة الناس ؟

İnandik ki, kaynaklarin ve uzmanlıgin kisitli oldugu yerlerde yenilikçi, sürekli tasarımlar insanların hayatlarına gercekten değişiklik getirebilirler.
نحن نؤمن بأنه في الأماكن التي تعاني من شح في الموارد والمهارات يمكن للابداع والتصاميم المستدامة أن تشكل فرقا واضحا في حياة الناس.

Ben de hayalet gibi insanların hayatlarına girip çıkabiliyorum.
أدخل وأخرج من حياة الناس كالشبح

Ne var bu- İnsanların hayatlarına müziği getiriyorum.
لهذا أقرب الموسيقى من حياة الناس

İnsanların hayatlarına karışmayan bir devlete ihtiyacımız var.
نحتاج إلى حكومة لا تتدخل في حياة الناس

İnsanların hayatlarına sızıyorsun ve onları nihayetinde yok ediyorsun.
تتغلغل إلى حياة الناس حتى تدمرهم

Sırlar bize sayısız insani dramı hatırlatabilir, ya da kahramanlığı, ya da zayıflıklarımızı, çevremizdeki insanların hayatlarına sessizce gireriz, şimdi bile.
أنا سعيد." قد تذكرنا الأسرار بكم لا يحصى من الدراما الإنسانية، من الضعف والبطولة، وهي تلعب بصمت في حياة الناس من حولنا حتى الآن.

İnsanların hayatlarına neşe katıyoruz.
نبعث البهجة في حياة الناس