"insanların yarısı" - Translation from Turkish to Arabic

• نصف الناس
• نصف سكان
• نصف الأشخاص
• نصف من
• نصف البشر

Sen dahil bu gemideki insanların yarısı ya vuruldu ya da yaralandı.
نصف الناس على هذه السفينه تم ضربه أو جرحه بما فيهم أنت

Salondaki insanların yarısı o kadına ilk ismiyle hitap ediyordu.
نصف الناس في قاعة المحكمة يعرفون تلك المرأة جيدا

Dedektif, tanıdığımız insanların yarısı Mercedes kullanıyor ve bir sürü insan tanıyoruz.
أيها المحقق, نصف الناس الذين نعرفهم لديهم مرسيدس. ونحن نعرف الكثيرين

Lemon, şehirdeki insanların yarısı benim deli olduğumu düşünüyor.
لا مون , نصف سكان البلدة يعتقدون أنني مجنون

Bir çoğunun. Hayatını kurtardığım insanların yarısı, ikinci bir şansı hak etmiyor.
نصف الأشخاص الذين أنقذهم لا يستحقون فرصة ثانية

İnsanların yarısı için, geleneksel, hesaplayıcı türde robotik beyin yerleştirdim. Sırasını bekleyen, herşeyi analiz eden, planlayan.
من اجل اول نصف من الناس وضعت الدماغ ذو النوعية التقليدية الدماغ الروبوتي المحسوب

Dünyadaki insanların yarısı o oda için cinayet işler.
نصف البشر في العالم يقتلون أنفسهم من أجل غرفتك

Bu bir mahkeme çağrısıdır.Ofisteki insanların yarısı bunları aldı.
يسمى ، إستدعاء تحت الطلب ، نصف الناس في المكتب يحدث لهم ذلك

Burada ki insanların yarısı, ölen kişilerin senin yüzünden öldüğünü biliyor...
نصف الناس هنا يعرفون ان هناك اشخاص قتلوا بسبب ما ارتكبته من خطأ

Haftaya dışarıdaki insanların yarısı işten çıkmış, sokaklarda olacaklar.
تعالى الاسبوع القادم نصف الناس بالخارج سيكون بالشارع بدون وظائفهم

Bu kasabadaki insanların yarısı Scott Lockhart'ı ölü görmek istermiş.
نصف.. نصف الناس في هذه المدينه يريدون رؤيه سكوت لوكهارت ميتًا

İnsanların yarısı canları uğruna korkuyla kaçıyordu.
نصف الناس كانوا يركوضون مذعورين يركضون من أجل حياتهم

İnsanların yarısı çıplak geziniyordu.
نصف الناس كانو يتمشون عراة اتعلم ذلك؟

Tamam, insanların yarısı. Sadece dene.
حسناً, نصف الناس جرب وسترى بنفسك

İnsanların yarısı onlardaki sorunları düzeltmemi istiyor ve diğer yarısı da bir sahtekar olduğumu ortaya çıkarmak istiyor.
نصف الناس يريدون معالجة كل خطب بهم والنصف الآخر... يريدون فضحي كمحتالة

Ama bu insanların yarısı onu haklı buluyor.
نعم، ولكن نصف الناس يقولون أنه على حق

Bu ilçedeki insanların yarısı yardım amaçlı barakalarda kalıyor ve sen, alnımızın teriyle kazandığımız parayı iç çamaşırlarıyla zıplayıp duran adamları seyretmek için harcamak istiyorsun.
, نصف سكان هذه البلد يعيشون في مقطورات و أنت تريد انفاق المال من اجل مشاهدة رجال بالغين يركضون في ملابسهم الداخلية

Buradaki insanların yarısı hali hazırda gelip bu fikri önerdi de ondan.
لأن نصف الأشخاص هنا جاءوا إليّ بالفعل وأقترحوا هذا الأمر.

Tanıdığım insanların yarısı dengesiz.
نصف الأشخاص الذين أعلمهم مُنزعجين

Odadaki insanların yarısı çocuğum olabilir. Bu sürekli oluyor.
نصف من في هذا المبني أولادي وهي نكته يعرفها الكثيرون هنا

Tanıdığım insanların yarısı o ilaçlardan kullanıyor.
نصف من أعرفهم لديهم مثل هذه الأدوية

Bir şalter var açarsan dünyadaki insanların yarısı ölecek...
لديّ مفتاح. إذا رميته. نصف البشر على الأرض سيموتون.