Kendilerini mutlu edeceğini düşündükleri şeylerin peşinde koşan insanlar gördüm kimi zaman, kimi zaman unvan, artık her neyse. | Open Subtitles | لقد رأيت الناس يطاردون ما يعتقدون أنه سيجعلهم سعداء المال، والمناصب، أيا كان |
İlk haftalarında büyük çıkışlar yapan insanlar gördüm. | Open Subtitles | رأيت الناس يحرزون تقدماً كبيراً, في أسبوعهم الأوّل. |
Üsteyken, normal doktorlarla normal odalara giren insanlar gördüm. | Open Subtitles | في القاعدة، رأيت الناس... إدخل غرفة عادية مع مجموعة عادية من الأطباء... |
Gezi'de, Tahrir'de ve diğer yerlerde hayatlarını ve rızıklarını ortaya koyan insanlar gördüm. | TED | من غيزى للتحرير وأماكن أخرى، لقد رأيت أناس يخاطروا بحياتهم ومصادر رزقهم. |
Bu benim için çok üzücüydü. Bugün öldürülen insanlar gördüm ve şimdi de beni fiziksel olarak tehdit ediyorsun. | Open Subtitles | هذا كان أمراً مُزعجاً جداً بالنسبة لي،اليوم رأيت أناس يُقتلون |
Dah öncede de burnunu silen insanlar gördüm. Bay Monk. | Open Subtitles | رأيت ناس ينفخون انوفهم من قبل ياسيد مونك |
Televizyonda, Tourette'li olduğu halde küfür etmeyen insanlar gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت أناس على التلفزيون لديهم هذا لكنهم لا يلعنون |
Durdukları yerde kemiklerine kadar yanan insanlar gördüm. | Open Subtitles | رأيت الناس تحترق حتى العظم عندما وقفت. |
Yaşlanıp, emekli olup, ölen insanlar gördüm. | Open Subtitles | ـ لقد رأيت الناس تكهل، تتقاعد، وتموت |
Ölen insanlar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الناس تموت |
Ben de ölen insanlar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الناس يموتون أيضاً |
Ve hatta onlarla burası gibi varoşlarda yaşıyorken aylık gelirlerinin yarısını bir telefona harcayan insanlar gördüm ve çoğunlukla bunlar "shanzhai" denen iPhone ve diğer markaların uygun fiyatlı taklitleri oluyor. | TED | وحتى عندما كنت أعيش معهم في عشوائيات بالمدينة مثل هذه، رأيت الناس تستثمر أكثر من نصف دخلها الشهري في شراء هاتف خلوي وكانت تلك الهواتف من نوع "shanzhai" وهي هواتف مقلدة من الآي فون وغيرها من الماركات. |
İğrenç şeyler yapan insanlar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أناس يفعلون امورا بشعه |
Bu şekilde 4 saat dayanan insanlar gördüm. | Open Subtitles | رأيت أناس يغيبون إلى 4 ساعات |
Dün gece, gölün orda bazı insanlar gördüm. | Open Subtitles | الليله الماضيه , رأيت ناس بالقرب من البحيره |
Benden daha kötü durumda olan insanlar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ناس أسوء مني |
Bunun yüzünden ölen insanlar gördüm. Sizin bunun yüzünden öldüğünüzü gördüm. | Open Subtitles | شاهدت أناس ماتت بسببها شاهدتكِ تموتين بسببها |