"insanoğluna" - Translation from Turkish to Arabic

• البشرية
• الانسان
• الانسانية

Fosil yakıtları öylesine hızlı tüketiyoruz ki insanoğluna ait uygarlığın son 10 bin yılda gelişmesini sağlayan Goldilocks koşullarını ortadan kaldırıyoruz.
نحن نحرق الطاقة الأحفورية بنسقٍ يوحي بأنّنا نُعرِّض الظروف المعتدلة للإختلال و هي التي سمحت للحضارة البشرية بالإزدهارطوال 10,000 سنةٍ مضت.

İnsanoğluna olan güvensizliğimi ispatlıyor.
هذا يؤكد لى نظرة الاحتقار إلى الطبيعة البشرية

Aşk insanoğluna verilen sözde hediye.
الحبّ000 ذلك ما يسمّى بالهدية إلى البشرية

Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda.
زمن الأساطير والخرافات عندما كانت الالهة القديمة قاسية وتافهة و أصابوا البشرية بالعناء

Ama gerçek homurdanma, içindeki çiçeğin gübresidir, bu insanoğluna bir lütuftur.
لكن الهمهمة الحقيقة هي تلقيح لزهرتك الداخليه إنها هبة لجنس الانسان.

insanoğluna yaptığı iyilikler içindi. Seni buraya ne için getirdi?
أحد القلائل الذين يعملون لصالح الانسانية ما الذي جلبك الي باعتقادك؟

Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda.
في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء

Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda.
زمن الاساطير والخرافات عندما كانت الآلهة القديمة قاسية وتافهة وأصابو البشرية بالعناء

Mitoloji ve efsaneler zamanında antik Tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda.
زمن الأساطير و الخرافات عندما كانت الآلهة القديمة قاسية وضيقة الأفق و إبتلوا البشرية بالمعاناة

Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda.
في زمن الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة و قاسية و أصابوا البشرية بالمعاناة

Mitoloji ve efsaneler zamanında antik Tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda.
زمن الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة قاسية وحقيرة وابتلوا البشرية بالعذاب

İnsanoğluna sükûnet ve huzur dışında hiçbir şey vermezsen insanoğlu bir zombiden, otlayan bir inekten farksız kalır.
البشرية لا شيء ما عدَ الهدوءِ والأوامر. و البشرية لا شيء سوى الزومبية، ورعاةٌ للبقر.

Bunların hiçbiri olmamalıydı, bizim görevimiz insanoğluna yardım etmek olmalıydı, masum insanları öldürmek değil.
ما كان ينبغى ان نصل الى ذلك الحد كنا نسعو لمساعدة البشرية وليس قتل الابرياء

Lakin küçük bir kız insanoğluna bir şans daha vermeleri için Tanrılara yalvarmış.
لكن فتاةٌ واحدة أستنجدت بالآلهة وطلبت منهم أنّ تنمح البشرية فرصةٌ أخرى.

...Almanların inşa ettiği binanın insanoğluna yardım için yapılmadığının farkına varmışlar.
عندها أستوعبنا مالذي ينويه الالمان لم يكن معسكر لاثراء الانسان

Hala çabalıyorlar insanoğluna yardım etmeye çabalıyorlar.
و لكنهم حاولوا حاولوا أن يساعدوا الانسان

Öyle. Bütün insanoğluna bir hediye.
اجل كذالك هدية لكل الانسانية