"intifada" - Translation from Turkish to Arabic

    • الانتفاضة
        
    Birinci İntifada sırasında, Filistin sivil nüfusunun bütün katmanları harekete geçti, kuşak farkı, hizip ve sınıf farkı tanımadı. TED خلال الانتفاضة الأولى، تحركت جميع قطاعات المجتمع المدني الفلسطيني، من مختلف الأجيال والفصائل والطبقات الاجتماعية.
    Olağanüstü başarılarına rağmen, bu kadınların hiçbiri Birinci İntifada hikayemize giremedi. TED ورغم إنجازاتهن المبهرة، لم تتمكن أي منهن من الوصول إلى نصنا الإخباري بخصوص الانتفاضة الأولى.
    Herkes Amerika'ya gelmek ister. İntifada sırasında 2 yılını İsrail hapishanesinde geçirmişsin. Open Subtitles قضيت سنتان في السجون الإسرائيلية أثناء الانتفاضة
    Annesiyle babası İkinci İntifada'da evleri bombalanınca ölmüş. Open Subtitles والداه قتلا في الانتفاضة الثانية عندما تم ضرب بيتهم بالصواريخ
    İntifada bitmişti, ev yapmayada izin veriyorlardı. Open Subtitles ,كانت الانتفاضة قد انتهت و كنا نستطيع بناء البيوت
    O zamanın haberlerinde her şey taş, molotof kokteyli ve yanan lastiklerden ibaretti ve sanki İntifada'da olan biten sadece bunlardı. TED جعلت التغطية الإخبارية حينها الأمر يبدو في شكل حجارة وقنابل مولوتوف و إطارات محترقة أي أنها الأنشطة الوحيدة التي كانت تحدث أثناء الانتفاضة.
    Bizzat İsrail Ordusuna göre, Birinci İntifada sırasındaki eylemlerin %97'si silahsızdı. TED و حسب الجيش الإسرائيلي نفسه، 97 % من الأنشطة خلال الانتفاضة الأولى كانت غير مسلحة.
    Her ne kadar İntifada Eylemleri Savunma Bakanına dava konusu bahçeyi düşman bölgesi olarak ilan etme, dolayısıyla davacıyı her türlü tazminat hakkından da muaf tutma yetkisini verse de güvenlik yetkilileri, ülkemizin iyi niyetinin ve cömertliğinin bir göstergesi olarak tazminat ödemeyi kabul etmişlerdir. Open Subtitles السلطات العسكرية تنوي تعويض صاحبة الأرض واتخذ القرار من اجل اظهار النوايا الحسنة للدولة وسعة قلبها وبالرغم من قانون الانتفاضة
    Geçmişte yaşadığımız İntifada Eylemi sonrası... Open Subtitles يمكن قانون الانتفاضة وزير الدفاع
    Birinci İntifada tüm şiddetiyle bu odayı sarsan bir gelişmeydi çünkü aniden oluverdi. Open Subtitles "كانت "الانتفاضة الأولى الشعلة التى فجرت هذه الغرفة بكل انواع المتفجرات لأنها حدثت بشكل عفوي
    İntifada tüm şiddetiyle ortalığı kasıp kavuruyordu ve biz de bir grup Filistinli ile yapabileceğimiz bir şeyler var mı yok mu görüşmek üzere Londra'ya gittik. Open Subtitles الانتفاضة كانت مستعرة كالجحيم، ذهبنا إلى لندن مجموعة من الإسرائيليين ومجموعة من الفلسطينيين من أجل معرفة ما إذا كان يمكننا أن نفعل أي شيء
    Bu anlattıklarım 1988'de oldu ve Donaldson'ın belgeleri "İntifada" isyanını körükledi. Open Subtitles الآن، وكان هذا عام 1988، ورقة دونالدسون تغذية الحق في الانتفاضة .
    Tam böyle bir fırsat yakalanmışken meydana gelen 11 Eylül saldırısı, ikinci intifada, Afganistan savaşı ve Irak savaşı, bölgesel ve uluslararası liderlerin dikkatini dağıttı. TED وبدلاً من اغتنام الفرصة تنصل لاحقاً القادة الكبار والرؤساء من تلك القضية واصبحت مشتتة وبحلول الانتفاضة الثانية واحداث 9/11 وتلك الاحداث التي حدثت في افغانستان والعراق
    Birinci İntifada veya Amerika Sivil Haklar çağı gibi eylemler hakkında anlattığımız hikayeler Filistinlilerin, Amerikalıların ve adaletsizlikle karşılaştıkları zaman buna karşı çıkacak cesareti göstereceklerinde yapacakları seçimlerinde çok önemli ve etkilidirler. TED القصص التي نرويها عن حركة ما مثل الانتفاضة الأولى أو حقبة الحقوق المدنية في الولايات المتحدة مهمة جداً، و لها تأثير محوري على الخيارات التي سيتخذها الفلسطينيون والأمريكيون والشعوب حول العالم في المرة القادمة حين يواجهون الظلم ويستجمعون قواهم لمواجهته.
    Kötü zamanlardı. İntifada dönemiydi. Open Subtitles أسماء ارهابيين حركة الانتفاضة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more