Gördüğünüz gibi ipekle... ...yapabildiğiniz maddenin... ...formatında çeşitlilik var. | TED | وبالتالي هناك طلاقة، كما ترون، في أشكال المادة، التي يمكن أن تصنع من الحرير. |
Eğer oklar vücudu delerse, ipekle birlikte saplanacaktı. | Open Subtitles | لو إخترق سهم الجسم . .فإنه يأخذ الحرير معه |
Su içildikten sonra, hiç kuşkusuz deliğin onarılması gerekmektedir ama ayaklarınız neredeyse sınırsız ipekle doluyken, onarmak işten bile değil. | Open Subtitles | بالطبع يجب أن يتم إصلاح الثقب بعد الشرب، لكن هذا سهل جداً عندما يكون لديك مخزون غير محدود من الحرير بسيقانك. |
Kırmızı Odanın duvarları kırmızı ipekle kaplı. | Open Subtitles | جدار الغرفة الحمراء مغطى بالحرير الأحمر بعض الأشياء هنا يرجع تاريخها إلى القرن السادس عشر |
Bakire de olsa çiftleşmenin tamamlanmasıyla erkeği yakalıyor ve ipekle sarmalıyor. | Open Subtitles | قد تكون عذراء لكن بعد انتهاء التزواج تمسكه وتربطه بالحرير. |
Aynen kıçınızı ipekle silmek gibi. | Open Subtitles | أترون؟ انها كمسح جسمك بالحرير احبها |
İyi bir top ipekle siz beylerin ilgisini çekebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني أن أُبهرُكم إيها السادة بهذا الحرير الرائع؟ |
Annemin Paris'ten getirdiği ipekle güzel bir masa örtüsü yaptım. | Open Subtitles | لقد صنعت غطاء طاولة رائع من الحرير الذي أحضرته أمي من (باريس) |
Dr. Varley halka ipekle diksin. | Open Subtitles | "أو" وصل الحرير إلى الدّكتور (فارلي). |
Aynen kıçınızı ipekle silmek gibi. | Open Subtitles | أترون؟ انها كمسح جسمك بالحرير احبها |
Yarası ipekle dikilmiş. - Bu garip. | Open Subtitles | يبدو ان الشقوق كانت مخيطة بالحرير |
Tozpembe ve ipekle kaplı. | Open Subtitles | لونه وردي ومكسوًا بالحرير |