İran'la 10 yıl süren bir savaşımız var ve bizler, bildiğiniz gibi, korkuyoruz. | TED | نحن في هذه الحرب مع إيران فيما يقرب من 10 سنوات الآن، والناس، كما تعلمون، خائفون. |
İran'la savaşta yapabileceğimiz bir şeylerin her yılı son dakika gibi. | TED | وكأن كل عام هو الدقيقة الأخيرة التي يمكن لنا فيها عمل شيء بخصوص الحرب مع إيران. |
Shada İran'la olan savaşta, babasını gömdü erkek kardeşini ve kocasını da. | Open Subtitles | قامت (شدى) بدفن والدها "و أخوتها و زوجها في الحرب مع "إيران |
Demek istediğim, Venezuela'nın İran'la bir bağlantısı yok, değil mi? | Open Subtitles | أعني " فنزويلا " لا تربطها عقدة مع " إيران " أليس صحيحاَ ؟ |
Birbirimize karşı yarışırken İran'la görüşme önerdiğim için aptal olduğumu söylemiştin. | Open Subtitles | عندما إصطدمنا ببعضنا أنت من قال أنني أحمق " حتى بإقتراح التفاوض مع " إيران |
Orada arkadaşları olduğu için İran'la barış mı yapacak? | Open Subtitles | إنه سيعقد معاهدة سلام مع "إيران*" *لإن لديه أصدقاء هُناك الآن؟ |
Başkanımız Ronald Reagan'dı ve İran'la aramızda karışıklık çıkmak üzereydi. | Open Subtitles | (رونالد ريغان) كان رئيسنا و كانت هناك مشاكل عصية مع إيران |
Tüm saygımla söylüyorum, İran'la kuşkulu banka işlemleriyle dolu bir geçmişiniz var. | Open Subtitles | مع كل احتراماتي، لديكم تاريخ طويل من المعاملات المشكوكة مع (إيران) |
İran'la sürdürülen barış görüşmeleri ve... | Open Subtitles | بسبب محادثات السلام مع إيران |
İsrail'in İran'la olan anlaşmayı sabote etme çabasıyla ilgili bir şey olduğu söylenmişti bana ama anlattıkları epey farklıydı. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنه كانت ثمّة جهود إسرائيلية (لتخريب معاهدتنا مع (إيران ما أخبرني به كان شيئا مختلفا جدًا |
İran'la bir anlaşma sürdürdüğünü herkes biliyor. | Open Subtitles | الكلّ يعلم أنك تدعم اتفاقا مع (إيران) |
İran'la yapılan anlaşma resmî olarak kabul edildi, kararlaştırılmış politika bu. | Open Subtitles | تم اعتماد صفقة مع (إيران) رسميا ...إنها سياسة ثابتة. |