| - iris'e 6 dakika. - O biriyle mi buluşacak? | Open Subtitles | ــ باقي 6 دقائق لأقابل آيريس ــ هل لديه موعد؟ |
| Fırtına dindiğinde, gökkuşağı tanrısı iris'i görüyoruz, | Open Subtitles | و عند انتهاء العاصفة نرى آيريس إلهة قوس قزح |
| Barda iris' le saat 10'da buluşmalıyım iris, Bu onun adı mı? | Open Subtitles | يجب أن أكون في الردهة في العاشرة لأقابل آيريس في الموعد |
| Ve daha ben iris Russell'ın ölümünü araştırmaya hazırlanıyorken, olaylar gelişmeye devam ediyordu. | Open Subtitles | لكن بينما أنا كُنْتُ أَستعدُّ لتَحرّي موتِ آيريس آر . ، الأحداث الأخرى فُرِضتْ. |
| İris taraması sofistike hastaneler için yeni bir kimlik belirleme sistemi. | Open Subtitles | ماسح القزحية هو أجراء تحديد هوية جديد.. تستخدمها المستشفيات الأكثر تطوراً |
| Ama, Hyrax'ın gözündeki iris tabakası kamaşmayı önleyecek şekilde gelişmiştir | Open Subtitles | ، لكن الوبر طوّر إجراءً مضاداً قزحية عينه تقلل الوهج |
| Bana iris'in vasiyetnamesinden söz ediyordunuz. Bu bir sır değil. | Open Subtitles | هو كَانَ يَتكلّمُ معني حول إرادةِ آيريس. |
| Neden Madame iris Russell'ın ölmesi gerekiyordu? | Open Subtitles | لأن كَانَ عِنْدَهُ السّيدة آيريس روسل للمَوت؟ |
| Yani Pauline mirasa konsun diye iris'i mi öldürdüm? | Open Subtitles | ما؟ وبعد ذلك قَتلتُ آيريس لماذا يُمْكِنُ أَنْ بولين تَرثَ؟ |
| O gece Gracie'i aradı... onun yerine iris çıktı ve günahlarının cezasını çekmek hakkında söylenmeye başladı. | Open Subtitles | في وقت سابق من ذلك الليل يدعو جرايسي، يحصل على آيريس بدلا من ذلك وبدايات يتجوّلان حول دفع ثمن ذنوبه. |
| Bu geceki ilk çiftimiz Bay José Velarde ve Bayan iris Mesa! | Open Subtitles | زوجنا الأول هذا المساء السّيد خوزيه فيلارد والآنسة آيريس ميسا |
| Hey, millet radyodaki iris Black'i duyan oldu mu? | Open Subtitles | يا، رجال، لَهُ أي واحد سَمعَ أبداً أسودِ آيريس على الراديو؟ |
| "Tamamen" bunu anlatmak için mükemmel bir kelime iris. | Open Subtitles | كليَّاً الطريقُ المثاليُ لوَصْفه، آيريس. |
| iris, NSS'in arkasında bir gölge bırakmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن منظمة آيريس لديهم جاسوس بالوكالة |
| Bu olaydan sonra kendini bir kez bile göstermeyen iris şimdi yine ortaya çıktı. | Open Subtitles | لم تظهر منظمة آيريس نفسها للعلن مُنذ ذاك الحادث ولكن ها هم يظهرون من جديد الآن |
| Demek ki sende iris'in istediği bir şey var. | Open Subtitles | لهذا السبب بحوزتك مفتاح تسعى مُنظمة آيريس للحصول عليه |
| iris'ten ayrılmadığın sürece beni görmeye gelme. | Open Subtitles | لا تُعرجي علي ثانية إلا بحالة ترككِ لمنظمة آيريس |
| Baek San'ın bu görüşmeden haberi varsa, iris muhtemelen daha çok şey biliyor. | Open Subtitles | بما أن بيك سان يعلم بشأن المحادثة فـــ منظمة آيريس تعرف أكثر من هذا |
| Yakalanıp işkence gördükten sonra iris hakkında her şeyi söylediğini düşünecekler. | Open Subtitles | بما انه تم القبض عليكِ وتم تعذيبك لابد أنه يعتقدون أنكِ كشفتِ كل شئ عن آيريس |
| İnsanlar olarak gözlerimizde beyaz, renkli iris ve siyah göz bebeği vardır. | TED | كبشر لدينا بياض العين، القزحية الملونة وبؤبؤ العين الأسود. |
| iris, dedim ya zaten, bu konuda konuşamam. | Open Subtitles | لفتح عنهم. قزحية العين، وقلت لك بالفعل، لا استطيع ان اقول لك |
| - İris heterokromisi. - O ne? | Open Subtitles | التباين فى لون العين - مايكون ذلك ؟ |
| İris kodunu gönderiyoruz. | Open Subtitles | سأقوم بإرسال رمز الحدقة |
| Tuhaf görünümlü çiller? İris tabakasında bezeler? | Open Subtitles | لا نمش غريب الشكل أو درنات بالقزحية |
| Belli bir şablonda 50 özel iris montajı yaptık. | Open Subtitles | وهي برنامج يحوي 50نوع من بصمات العيون المرتبة بشكل معين |