"irtibat" - Translation from Turkish to Arabic

    • اتصال
        
    • إتصال
        
    • تواصل
        
    • التواصل
        
    • اتصالات
        
    • الاتصالات
        
    • يتواصل
        
    • همزة الوصل
        
    • إتّصال
        
    • الاتّصال
        
    • أتصال
        
    • للتواصل بنا
        
    • تتواصل
        
    • اتّصالات
        
    • الاتصال مع
        
    Diğer taraftaki dostumuzla güçlü bir irtibat kurmak için fırsat kullandık. Open Subtitles سنحت لنا الفرصة وحسب، بإقامة اتصال قوي بصديقنا من الجانب الآخر.
    Diğer taraftaki dostumuzla güçlü bir irtibat kurmak için fırsat kullandık. Open Subtitles سنحت لنا الفرصة وحسب، بإقامة اتصال قوي بصديقنا من الجانب الآخر.
    Bunu kendi başıma yapacağım.Tek ihtiyacım olan bir irtibat kurabilmek. Open Subtitles سأفعلها كلها بمفردى كل ما احتاجة هو إتصال مبدئى
    Son irtibat 34 yıl, 42 gün, 7 saat önceydi. Open Subtitles أخر تواصل كان منذ 34 سنة و24 يوماً وسبع ساعات
    Tonkin'in kör olası körfezinin açıklarında yüzerken, insanlarla irtibat kurmak epeyce zor. Open Subtitles من الصعب جدا التواصل مع الناس عندما تكون عائماً في خليج تونكين
    O vakte kadar, lütfen tüm sorularınızı Beyaz Saray İrtibat Bürosu'na yönlendirin. Open Subtitles حتى ذلك الحين، رجاءً حوّلوا الأسئلة إلى مكتب اتصالات البيت الأبيض
    Tüm dünyada irtibat halinde olduğum birçok protestocudan duyduğum şey yankılandı. TED وردد هذا صدى ما كنت أسمعه فى جميع أنحاء العالم من الكثير من المتظاهرين الآخرين الذين بقيت على اتصال معهم.
    İsveç Kontu Bernadotte'la irtibat halindeyim. Open Subtitles لقد كنت على اتصال مع الكونت برنادوت في السويد.
    Demek istediğiniz...oğlumla irtibat mı kurdunuz? Open Subtitles هل تقولين لي .. انكِ كنتِ على اتصال مع ابني؟
    Hain ya başkanın kadrosunda, ya da üst irtibat rütbesinde. Open Subtitles أيا كان هذا الخائن فهو اما من خاصة الرئيس أو فى موقع اتصال رئيسى
    İrtibat numarası, adresi, E-posta kimlik... her şey. Open Subtitles أو أي اتصال أو أي رقم عنوان البريد الإلكتروني أو رقم أي
    İşte sana bir dürbün ve irtibat kurmak için bir telsiz. Open Subtitles هاك بعض المناظير و اللاسلكى و هكذا نظل على إتصال.
    Onunla irtibat kurmuş bütün üyelere olanları anlatmalıyız. Open Subtitles يجب علينا أن نعطى تحذيرا لكل المواقع التى تواجد بها بالإضافة إلى كل أعضاء الخلية الذين كانوا فى إتصال معه
    Şimdilik, bildiğin herkesle irtibat kur, resmi veya gayriresmi. Open Subtitles الآن، كلّ شخص إتصال تعرف، مسؤول أو ما عدا ذلك. أنا سأعمل نفس.
    Benim için ona de ki... Onunla bir şekilde irtibat kuracağım. Open Subtitles اخبرها انني سأكون على تواصل معها بطريقة أو بأخرى
    İrtibat kurmakta zorluk çektiklerinde kendi tecrübelerini paylaşmalarında insanlara yardımcı olan teknoloji. TED التكنولوجيا التي تساعد الناس على مشاركة تجاربهم عندما يكون عندهم صعوبة في التواصل.
    Daha çok profilci yetiştirdik, teknik analistler ve medya irtibat sorumluları edindik, hatta kendi dahimiz bile oldu. Open Subtitles دربنا المزيد من المحللين وظفنا محللين تقنيين و منسقي اتصالات مع الصحافة و حتى اننا حصلنا على عبقري مقيم خاص بنا
    Ben vurulduğumda Avrupa irtibat kayıtlarını güncelleyemedik. Open Subtitles لم نقم بتحديث سجلات الاتصالات الأوروبية بينما كنت مصاباً
    Toby Whitewood ile sürekli irtibat halindeymiş sürekli derken son bir yılda günde en az üç kere demek istiyorum. Open Subtitles لقد كان يتواصل كثيرا مع توبي وايتوود و بكثيرا,أقصد مرتين او 3 يوميا خلال اخر عام حسنا,ماذا لديك عن وايتوود؟
    Kurtarma operasyonunu direnişçilerle koordine etmek için bir irtibat subayı yollamak istiyor. Open Subtitles يُود أن يُرسل ضابط ليكون همزة الوصل بيننا وبين عناصر المُقاومة على الكوكب لتنسيق مُهمة الإنقاذ
    Yüzbaşı Gunther Weber. Lixouri'deki Piyadeler'in irtibat subayı. Open Subtitles النّقيب ويبير، ضابط إتّصال مع قاذفو القنابل اليدوية في ليكسوري
    Bir kız bulmuşlar. Geçen akşam, polis irtibat memuru bana bu fotoğrafı verdi. Open Subtitles ليلة أمس أعطاني ضابط الاتّصال المخوّل بي هذه الصور.
    O benimle telefonla irtibat kuramaz, çünkü benim telefonum yok. Open Subtitles لكنه لا يستطيع أن يبقى معى على أتصال لاننى لا أملك هاتف
    Hepsinin telsizi var ama hiçbiri irtibat kuramıyor mu yani? Open Subtitles جميعهم لديهم أجهزة راديو ولا أحد منهم لديه فرصة للتواصل بنا
    Akıllı şebekelerle irtibat kurmayı, kilit açmayı, sorguya direnmeyi ve silah ateşlemeyi öğrendi. TED تعلمت كيف تتواصل مع شبكات الاستخبارات، وأن تصوغ شفرة، وأن تصمُد في استجواب، وأن تطلق الرصاص.
    Burada bir irtibat takımı var. Aramızda bir köstebek var. Open Subtitles ،ثمّة جهاز اتّصالات بهذه الحقيبة .لدينا جاسوسًا
    Dış dünyayla irtibat kurabilseydik bu çok daha kolay olurdu. Open Subtitles ستكون أسهل بكثير لو كان لدينا الاتصال مع العالم الخارجي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more