"israfı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مضيعة
        
    • إهدار
        
    • هدر
        
    • اهدار
        
    • تبذير
        
    • إهداراً
        
    • نفاية
        
    • والتبديد
        
    Birlik eğitimin yüzünden, sana işkence etmek eğlenceli olsa da, zaman israfı olur. Open Subtitles أخشى أنه بتدريبك في الاتحاد على التعذيب، سيكون مضيعة للوقت، ما عدا المتعة.
    Peki ya Guinevere Bir Uzay Sondası'nın para israfı olduğunu söylemeleri? Open Subtitles هارييت جونز سيادة رئيسة الوزراء، ماذا عمن يقولون بأن العمل على المسبار الفضائي جوينيفير واحد هو مضيعة للمال ؟
    İnan bana, elinde bu soruşturmanın büyük bir zaman ve kaynak israfı olduğuna dair gerçek bir kanıt olsaydı, buna çok memnun olurdum. Open Subtitles ثـق بي، إذا كان لديك دليل واقعـي هذا التحقيق بالكامل كان مضيعة كبيرة للوقت و الموارد فأنا أود الحصول عليه
    İsrafı ortaya çıkardım! Yolsuzluğu ortaya çıkardım! Hı hı, Hı hı. Open Subtitles لقد وجدت إهدار لقد وجدت فساد هل ستكفين عن هذا ؟
    Öyleyse, eğer yalnızsak, bu gerçekten korkunç bir yer israfı. TED حسنا ، إذا كنا كذلك ، فذلك هدر للفضاء الشاسع.
    Sadece iyi kalite skopolomin israfı. Kimse kımıldamasın. Open Subtitles مجرد اهدار للسكوبولامين لا احد منكم يتحرك
    - Öğrencilerin güvenliği kaynak israfı mı? Open Subtitles ان هذا اهدار للموارد امن طالباتك مضيعة للموارد ؟
    Bu hem çok büyük bir para israfı hem de zekalarının boşa kullanımı. Open Subtitles حسناً، إنها مضيعة هائلة لأموالهم ولمعدل ذكائها
    Burada malumun ilanını veriyorum. Bu, tam anlamıyla zaman israfı. Open Subtitles نعـم، سأتحدّث بصراحة هنـا هذا الأمر بأكمله مضيعة للوقت
    Bence tamamen para israfı ve de estetik değil bunun yanında bence bu bir propaganda makinesi olacak. Open Subtitles اعتقد انها مضيعة هائلة من المال وانها مناهضة للالجمالية بالاضافة الى ذلك، اعتقد انها ستصبح مثل آلة دعاية
    Elbette hayır, dehşet verici bir beyin alanı israfı olurdu. Uzmanlaşıyorum. Open Subtitles بالطبع لا، كان سيكون مضيعة لمساحة الدماغ أنا متخصص
    Mezarı korumanın, Roma askerlerinin çaba israfı olmasına inanıyorum. Open Subtitles وأعتقد أن حراسة هذا القبر هو مضيعة للجهود الجنود الرومان.
    - Onun için vakit israfı dikkatini dağıtıyor ve medeniyetimizin sonunun gelmesine katkı sağlıyor. Open Subtitles إنّه مضيعة لوقتها، وإلهاء، ويساهم في نهاية حضارتنا.
    Şu ana kadar yaptıklarımız, Asperger Ödülleri'ndeki bir kabul konuşmasından daha büyük bir zaman israfı oldu. Open Subtitles حتى الآن، هذا هو أكبر مضيعة للوقت منذ أن وافقت على القاء كلمة في حفل توزيع جوائز الناشرين
    Zaman israfı, yer israfı, enerji israfı, ve atık israfı. TED هناك إهدار للوقت، هناك إهدار للمساحة، هناك إهدار للطاقة، وهناك إهدار للمخلفات.
    Gelişmiş dünyada, ürünler çiftlikten ayrıldıktan sonra çoğu ürünün tedarik zinciri sonundaki israfı pazar ve tüketiciler tarafından olurken, israf edilen ürünlerin sonu çürüdükleri ve çürürken metan gazı yaydıkları atık alanları olmakta. TED بينما في الدول المتقدمة، بعد خروج الطعام من المزرعة، يتم إهدار معظم الطعام في نهاية سلسلة الإمداد من قبل الأسواق والمستهلكين، وينتهي الطعام المهدر في مكب النفايات حيث يصدر غاز الميثان أثناء تحلله.
    Bitkisel beslenmeye dayalı bir gıda israfı azaltılması, sağlıklı bir dünya nüfusunun yeterli gıda ve bakım almasıyla sonuçlanır. TED الحمية الغنية بالنباتات وتقليل هدر الغذاء يؤدي إلى أشخاص أصحاء مع وفرة واستدامة الغذاء.
    Babanın ününe yakışır bir şekilde yaşamak ya da onu utandırmak sadece yeteneklerinin israfı. Open Subtitles الإلتزام بسمعة أبّيكما أو محاولة الحفاظ عليها يعتبر هدر محزن للموهبة موهبتكم
    Hayır, sadece kağıt israfı ile ilgili şeyler. O da benim gibi apolitiktir. Open Subtitles لا, قال إن هذا تبذير للورق إنه لا يهتم بالسياسة مثلي
    Verdiğin üç yıllık aranın, her zaman yetenek israfı olduğunu düşünmüşümdür. Open Subtitles على الإطلاق، هذه الثلاث سنوات كانت إهداراً لموهبتك حقاً
    Yer israfı, sence de öyle değil mi? Open Subtitles نفاية الفضاءِ، هَلْ لا تَعتقدُ؟
    Sovyet bozgunundan aldığımız ders şu ki zulüm ve israfı yeni biçimler altında yaratmadan emekçi yoksulları Atina'da olduğu gibi güçlendirmek ancak bir mucizeyle mümkün olabilir. TED فالدرس الذي تعلمناه من الفشل السوفييتي هو أنه سيتم تمكين الطبقة العاملة الفقيرة من قبل معجزة فقط، كما كان حالهم في أثينا القديمة، بدون إحداث أشكال جديدة للوحشية والتبديد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more