"istanbul'daki" - Translation from Turkish to Arabic

    • فى اسطنبول
        
    • في اسطنبول
        
    • في القسطنطينية
        
    Annem öldükten sonra da İstanbul'daki ev bana kaldı. Open Subtitles وامى , بعد ان رحلت انا حصلت على المنزل فى اسطنبول
    İstanbul'daki kadının, kültürünün kurallarını ve onlara karşı gelmenin ne demek olduğunu bildiğini söylemiştiniz. Open Subtitles لقت قلت عن المراة فى اسطنبول... و انها تعرف قوانين ثقافتها
    Aynı İstanbul'daki pis babam gibiyim. Open Subtitles مثل ابي السكير القذر فى اسطنبول
    İstanbul'daki, BM Yabancı Bakanlar toplantısında Hint ve Pakistan dışişleri bakanları da var. Open Subtitles على هامش اجتماع وزراء الخارجية للامم المتحدة في اسطنبول من المتوقع أن وزراء خارجية الهند وباكستان
    Burası KGB'nin İstanbul'daki güvenli evi olarak kullanılıyordu. Open Subtitles كان هذا مرة "مركز الاستخبارات الروسي الآمن في "اسطنبول
    İstanbul'daki Asya mafyasının Donu zenginlik ve lüks bir hayat yaşıyor. Open Subtitles "زعيم أكبر عائلة مافيا في اسطنبول" يعيش حياة البذخ والترف.
    Dün, İstanbul'daki kuzenimden geldi bu. Open Subtitles في الأمس تلقبت هذه من ابن عمنا الموجود في القسطنطينية
    İlk saati İstanbul'daki havariden almış. Open Subtitles هو حصل على الاولى من رسول فى اسطنبول
    İstanbul'daki Mahmut'a ne yazalım o zaman? Open Subtitles مارأيك أن نكتب للسيد محمود في اسطنبول ؟
    İstanbul'daki Marion Codwell Group adlı danışmanlık firmasının CEO'su. Open Subtitles شركة استشارية مقرها هناك في اسطنبول
    İstanbul'daki bombalı taksiyi hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكر سيارات الأجرة المزورة في( اسطنبول )؟
    İstanbul'daki bombalı taksiyi hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكر سيارات الأجرة المزورة في( اسطنبول )؟ ....
    En büyük arzum, İstanbul'daki imparatorluk okulunda tıp eğitimi almaktı.. Open Subtitles كانت أكبر رغبة في دراسة الطب في المدرسة الإمبراطورية في القسطنطينية.
    İstanbul'daki Topkapı Sarayı'nın haremindeler. Open Subtitles في حرم النساء في (قصر (طوبقبو) في (القسطنطينية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more