"istasyonlarından" - Translation from Turkish to Arabic

    • محطات
        
    • محطّات
        
    Yıldız krokileri, haberleşme protokolleri, koloni takip istasyonlarından gelen birkaç yayın kanalı. Open Subtitles خارطات نجوم، بروتوكولات اتصالات، بعض قنوات إرسال الإشارات من مستعمرة محطات التتبع.
    Aslında Kuzey Idaho'da benzin istasyonlarından daha fazla silah satıcısı olduğu söyleniyor. TED في الواقع، يتداول أن عدد تجار الأسلحة في شمال ايداهو يفوق عدد محطات الوقود.
    Bu, ekvatoral Afrika'daki ana kontrol istasyonlarından biri. Open Subtitles تلك هى احدى محطات المراقية الرئيسية فى افريقيا الاستوائية
    Herkesin anne babası ya orada çalışırdı ya da hayatını motellerden, benzin istasyonlarından veya babam gibi caddenin karşısındaki restorandan kazanırdı. Open Subtitles آباء الجميع إما يعملون في السجن وإما يعتاشون من, تعرف، الاستراحات, محطات الوقود،
    Savaş istasyonlarından ayrılabilirsiniz. Open Subtitles تتنحّى كلّ الأيدي من محطّات المعركة
    Televizyon kanallarından biri olur dedim ya da radyo istasyonlarından, veyahut gazetelerinden biri. Open Subtitles تَكلّمَ معني في واحد محطاتِ تلفزيونها أَو محطات إذاعة أَو صُحُف
    Çok güç çekiyor ve şehrin içindeki çalışma istasyonlarından istediğimizde veritabanına girebiliyoruz, ama ilk kez kullananlar için yerimiz burasıdır. Open Subtitles إنها تستهلك الكثير من الطاقة ونحن نستطيع الوصول لقاعدة البيانات من محطات العمل بأنحاء المدينة عندما نحتاج ذلك
    Bunları evinin civarındaki servis istasyonlarından topladım. Open Subtitles لقد جمعت هذه من محطات خدمة قريبة من منزله
    Kira, kazaları gösteren TV istasyonlarından yararlanıyor Open Subtitles كيرا أخذ الفائدة من محطات التلفاز التي كانت تعرض جرائم القتل
    Havaalanlarından, otobüs terminali ve tren istasyonlarından hiçbir şey yok Open Subtitles لا شيء من المطارات الحافلات أو محطات القطار
    Tren istasyonlarından, umumi tuvaletlerden... Çiçekçilerden, havai fişek gösterilerinden... Open Subtitles في محطات القطار أو دورات مياة الرجال محلات بيع الورود أو محطات إطفاء الحريق
    Radyo İstasyonlarından birine gidiyorum, şehir dışında. Open Subtitles إحدى محطات الراديو الخاصة بي. بعيدا عن المدينة.
    Ama ben 40 yaşında, beyaz, üniversiteye gitmemiş ve tüm haberleri benzin istasyonlarından izleyen bir adamım. Open Subtitles ولكنني رجلٌ أبيض بعمر 40 عام لم يذهب إلى الكلية ويحصل على كل أخباره من شاشات محطات البنزين.
    Benzin istasyonlarından para aklıyor. Open Subtitles انهُ يقوم بغسيل الأموال عن طريق محطات الغاز
    Tüm saha istasyonlarından hava durum verilerini izler ve olumsuz hava koşullarını ve diğer risk faktörlerini önlemek, ağı boyunca kaynakların kullanımını en iyi şekilde kullanmak için sistemde araçların rotalarını uygun hale getirir. TED إنه يتابع بيانات الطقس من كل محطات الأرضية و يجد أفضل الطرق للمركبة خلال النظام لتجنب الأحوال الجوية السيئة، و تجنب عوامل مخاطرة أخرى، و يجد أفضل الطرق لاستخدام الموارد خلال الشبكة.
    Bowling salonları ve benzin istasyonlarından iki mil mesafede 'noro'lar, tanrılarla konuşmaya devam ediyor. Open Subtitles على بعد ميلين من أزقة البولينج و محطات الوقود واصلت "النورو" حواره مع الآلهة
    Müttefik yön bulma istasyonlarından biri şifreli bir düşman telsiz mesajı saptadı. Open Subtitles قوات التحالف كشفت ثلاثة محطات تقوم بارسال الشفرة للعدو .
    Teddy En İyisini Bilir meraklandırma kampanyasına... çok olumlu bir tepki aldık ve yerel radyo istasyonlarından... yazarla görüşme istekleri geldi, ki bu çok iyi. Open Subtitles لقد حصلنا لى استجابة رائعة من خلال حملة تيدى يعرف أكثر ولدينا العديد من الرغبات من محطات الراديو المحلية لمقابلة المؤلف وهذا رائع
    Ben, Dharma istasyonlarından birini, bizim sinyallerimiz dışındakileri bozmak için kullanıyor. Open Subtitles (بين) يستخدم أحد محطّات (دارما) لكي يبطل كلّ الإشارات الخارجة من الجزيرة ما عدا إشارتنا
    Belli ki Mike ölmeden önce kilise yakınlarındaki tüm benzin istasyonlarından kamera kayıtlarını istemiş. Open Subtitles ويبدو أنّه قبل وفاة (مايك)... كان قد طلب شريطًا أمنيًّا من كلّ محطّات الوقود المحيطة بالكنيسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more