Ya da öğretmenlerimizin bize aktardığı o soğuk istatistiklere ne oldu? | TED | ما كان قد يحدث هو أن يرمي معلِّمنا تلك الإحصائيات البالية. |
İstatistiklere göre Her yüz kişiden biri bir psikopat. | TED | إليكم هذه الإحصائيات: واحد من كل مائة شخص عادي هو سيكوباتي. |
Ve bütün bu karşı çıkanlar sadece biraz istatistiklere bakalım olur mu? | TED | وهؤلاء الرافضين دعونا نأخذ بعض الاحصائيات ؟ |
İstatistiklere göre firarların çoğu mahkemelerde olur. | Open Subtitles | أتعرف ، إحصائياً ، معظم المجرمون يهربوا من دار العدل |
İstatistiklere göre uçak daha güvenli, biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن البيانات الإحصائية تشير إلى أن ... |
Eğer şapkanı bu istatistiklere asacaksan, o zaman iki taraftan da bakmalısın. | Open Subtitles | , لو كنت ستعلق أمالك على احصائيات عليك إذاً أن تنظر إلى الأمر من الجهتين |
İstatistiklere göre, öldüren babadır. | Open Subtitles | على حسب الإحصاءات , فالأب هو من قام بذلك |
İstatistiklere göre, banka hırsızlıkları sadece hızlıca girip çıkılanlanlarda başarılı olmuştur. | Open Subtitles | إحصائيا ، العمليات الناجحة للسطو المسلح على البنوك تعتمد على الدخول والخروج بأسرع ما يمكن |
Hasta bakıcıların yaş dağılımını gösteren istatistiklere bakacak olursak, gün geçtikçe yaşlandıklarını görüyoruz. | TED | فلو نظرنا إلى الإحصائيات عن اعمار مقدمي الرعاية إنهم يتقدمون في السن أمام أعيننا |
Bu istatistikler ABD'nin diğer eyaletlerindeki istatistiklere paralel. | TED | وتُقابل هذه الإحصائيات إحصائيات أخرى في جميع أنحاء الولايات المتحدة. |
Bunu biraz daha açmak istersek, bence istatistiklere göz atmamız gerekir. | TED | توجد طريقة واحدة يمكننا من خلالها بدء هذه الرحلة، بالنسبة لي، هي الاطلاع على الإحصائيات. |
Biz istatistiklere bakacak olursak, avantajlar bizden yana değil. | TED | بالنظر إلى الإحصائيات تبدو الاحتمالات غير ملائمة لنا بشكلٍ كبير |
İstatistiklere göre siber saldırılar bu yıl yüzde 28 artmış. | Open Subtitles | الاحصائيات تقول ان الجرائم عبر الانترنت زادت بمعدل 28 في المائة هذا العام |
İnsanların % 40'ının okudukları istatistiklere inanmadıklarını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفين ان 40% من الناس لااعتقد ان الاحصائيات عندما نقراها |
Biliyor musun, istatistiklere göre tren yolculuğunda ölme şansı diğer taşıma araçlarına oranla daha fazlaymış. | Open Subtitles | تعلمين إحصائياً انتِ اكثر بكثير عرضة للوفاة في القطار من أي وسيلة نقل آخرى. |
Tanri askina istatistiklere bakin. | Open Subtitles | انظر لهذه الإحصائية .. بحق الله |
Madem öyle, Danimarka'dan istatistiklere bakalım yani Kopenhag Barınağı'ndan. | Open Subtitles | لننظر الى احصائيات الملجأ في الدنمارك |
İstatistiklere bakılacak olursa uçmak en güvenli ulaşım şekli. | Open Subtitles | تعلمين، إنّ كانت الإحصاءات تقول بأنّ السفر الجويّ أكثر الوسائل أماناً |
İstatistiklere göre, bir erkeğin penisini koyabileceği en güvensiz yerdir demiştim. | Open Subtitles | "إحصائيا أكثر الأماكن الغير المحمية للرجل ليضع قضيبه"، لقد قلت. |
İstatistiklere göre hâlâ en güvenli araç uçak. | Open Subtitles | وفقاً للإحصاءات لا تزال الطريقة الأكثر أماناً للسفر |
İstatistiklere göre en büyük şehre gider. | Open Subtitles | وفقاً للإحصائيات سيتجه شمالاً إلى أقرب مدينة كبيرة |
İstatistiklere göre orada çok garip şeyler oluyormuş. | Open Subtitles | الاحصاءات تقول: ِ أن هناك الكثير من حالات الجنون هناك |
İstatistiklere göre yabancılar yabancıları nadiren öldürür. | Open Subtitles | لاتقلق. بشكل إحصائي , يَقْتلُ غرباءَ الغرباءَ نادراً. |
Konuyla ilgili bazı istatistiklere bir göz atalım. | TED | لذا، دعونا ننظر إلى إحصائيات أساسية بهذا الصدد |
Heather, bugün Amerika'da istatistiklere girmek için hayatını hiçe sayıyorsun. | Open Subtitles | هذر، أنت ترمي حياتك أن يصبح إحصائية في الولايات المتحدة تمارس الجنس مع أي اليوم. |
İstatistiklere göre Sandford, ülkedeki en güvenli kasaba. | Open Subtitles | بشكل آحصائي , ساند فورد القرية الآكثر آماناً في البلاد |