1890'daki bir katliamdan ya da 150 yıl önceki bir dizi ihlâl edilmiş antlaşmadan baskın toplum olarak biz, kendimizi ne kadar uzak hissetsek de hâlâ size şu soruyu sormalıyım; bugünün istatistikleri hakkında ne hissetmelisiniz? | TED | رغم أننا نود فصل مشاعرنا ذاتنا كمجتمع مهيمن عن مجزرة سنة 1890، أو عن سلسلة المعاهدات المبرمة منذ 150 سنة مضت، رغم ذلك، لا زال في جعبتي سؤال: كيف يجب لمشاعرنا أن تكون تجاه إحصائيات اليوم؟ |
Tam metini yayınlamak yerine, kitaplar hakkında istatistikleri yayınlayalım dedik. | TED | قلنا، حسنا بدل نشر النصوص الكاملة، سنقوم بنشر إحصائيات حول الكتب. |
Oldukça etkileyici telefon istatistikleri rapor edildikten sonra ülke battı. | TED | بعد أن حققت الدولة إحصاءات مدهشة في قطاع الإتصالات, تداعت الدولة. |
Nihai sonuçlarda, basketbol istatistikleri ayıklandı, geriye sadece ilgili sayılar kaldı. | Open Subtitles | كانت النتيجة النهائية التي انخفض إحصاءات البيسبول بعيدا , ترك الأرقام ذات الصلة. |
Onlara istatistikleri gösterdikten sonra "Tamam, bütün radyo istasyonlarını, hatta televizyon istasyonlarını kullanabilirsin." | TED | وبعد ان اعطيتهم بعضاً من الاحصائيات وافقوا على اعارتنا جميع محطات الراديو والتلفاز |
Bu noktada Dr. Reid'in seri katillerle ilgili istatistikleri devreye girer. | Open Subtitles | ترقبي احصائيات الد. ريد عن القتلة المتسلسلين النشطين في اي لحظة الآن |
Şahsen ben istatistikleri kullanmayı tercih ederim, bu nedenle s.ze önce bunu göstereceğim. | TED | أنا شخصياً أفضل الإحصائيات .. وهو خياري الأول. |
Zira şimdi gördüğünüz, var olmayan istatistikleri sundum. | TED | لأنكم ترون الآن ,أنا قدمت إحصائيات غير موجودة. |
nasıl yavaşça zenginleştikleri, ve istatistikleri eklediler. | TED | كيف أنهم أصبحوا ببطء أكثر و أكثر غنى, فيضيفون إحصائيات. |
Bugün her ülke GSYİH istatistikleri üretmektedir. | TED | وفي يومنا هذا، كل دولة تقدم إحصائيات للناتج الإجمالي المحلي. |
Alternatif doğruların dünyasında yaşıyoruz, insanların istatistikleri tartışma yapacak ortak bir zemin olarak görmedikleri bir dünya. | TED | نعيش في عالم من الحقائق البديلة، حيث لا يجد الناس إحصائيات ذات أرضية مشتركة، وهذا هو أصل الخلاف، وهذه مشكلة. |
Suç tekrarı istatistikleri bunu desteklemiyor, Booth. | Open Subtitles | إحصاءات العود الى الجريمة لا نؤيد ذلك، بوث. |
- Durdurduğumuz ve yakın gelecekte aynı boyutta yapılacak olan sevkiyatlar dikkate alındığında aşırı doz istatistikleri, dağıtım için çıkacak çete savaşları hesaba katılırsa ve hata payı ayarlaması da yapılırsa en az 4.287 hayatı kurtardık. | Open Subtitles | نظرا لحجم الشحنة توقفنا والشحنات قرب في المستقبل من نفس الحجم، مع مراعاة إحصاءات جرعة زائدة، و |
En çok mülteci alan eyaletlerdeki yerleştirme programı istatistikleri lazım. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى إحصاءات بشأن برامج إعادة التوطين في الولاياات التي لديها أكبر تجمعات اللاجئين |
Derin bilimsel merak ve bu istatistikleri değiştirmek için büyük bir arzu ile doluyum. | TED | وكنتُ مزودًا بفضول علمي عميق، ورغبة في تغيير هذه الاحصائيات. |
İstatistikleri kendimize göre okuyarak oyuncuların, kimsenin göremediği değerini göreceğiz. | Open Subtitles | ونفهم الاحصائيات كليا بمجرد قراءته نرى التقييم الدقيق للاعبين في الوقت الذي لا يستطيع أحد غيرنا أن يراه |
Adalet İstatistikleri Bürosu 2005 yılında salınan 405.000 hükümlünün yaklaşık üçte ikisinin yeni bir suçla üç yıl içinde tekrar tutuklanacaklarını hesap etmişti. | Open Subtitles | مكتب احصائيات العدالة يقدر أن ثلثى من 405000 سجين تحرروا فى عام 2005 تم القبض عليهم لجريمة جديدة فى أخر 3 سنوات |
Yıllık Ağ Kullanım İstatistikleri sonunda geldi. | Open Subtitles | احصائيات استعمال الشبكة السنوي وصلت |
Bir dakikalığına bütün bu istatistikleri ve sayıları unutalım. | TED | دعونا ننسى كل الإحصائيات لمدة دقيقة، وننسى الأرقام. |
Departmanın amacı istatistikleri safsata haline getirmekmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | الذي يبدو غرضه أن يكون لتحويل الأحصائيات إلى مغالطات |
İstatistikleri ilk öğrendiğim zaman, işlerin ne kadar kötü olduğu karşısında afallamıştım. | TED | عندما علمت عن الإحصاءات لأول مرة صعقت من مدى سوء الأمور |
Fakat biz yetişkinler artık bu istatistikleri tutmuyoruz. | TED | ولكننا كناضجين لم تعد لدينا المقدرة على إستيعاب هكذا إحصائية. |
Bir değişken derlemesi eklentisi mesela bir beysbol takımının oyuncu istatistikleri. | Open Subtitles | ضع مجموعة من المُتغيّرات... لنقل، إحصائيّات اللاعبين لفريق بيسبول. |
Bu yüzden, Doktor Esselstyn meme kanseri üzerine yapılan global istatistikleri araştırmaya başladı. | Open Subtitles | من أجل المصاب التالي الغير مشتبه به. لذا بدأ الطبيب (إسيلستن) يتحرّى الإحصائيّات العالمية بخصوص سرطان الثدي. |