Bazı yorumculara göre.. - .. adam kapıya kendi isteğiyle geliyor. | Open Subtitles | أشار بعض المعلقين إلى أن الرجل جاء إلى الباب بمحض إرادته |
NasıI doğumdan öncesine geri dönmek yoksa gözleri açıIan bir körde... kendi isteğiyle tekrarkaranlığa dönemez. | Open Subtitles | أو يعود للظلمة بمحض إرادته أو أن يعمى عندما يهدى هبة البصر مثلما لا يمكنه أن يمنع ولادته |
Moloch'un onun için planladığı rolü oynayacak, ve bunu kendi isteğiyle yapacak. | Open Subtitles | ستقوم بلعب الدور الذي قام بأختياره لها و ستقوم بذلك بمحض إرادتها |
Arabaya ya kendi isteğiyle biner ya da seni öldürür, onu da arabaya atarım. | Open Subtitles | إما تركب الشاحنة ،بمحض إرادتها أو سأرديك وأرغمها لها الخيار |
Seni çok rahatsız eden Chinatown Halkı Destek Programı posterleri kaldırılmıştı yüksek ihtimalle Bay Haas'ın isteğiyle. | Open Subtitles | مجتمع المدينه الصينية ملصقات التوعية والتي قد تسيء لأحد تمت ازالتها, محتمل ، بطلب من السيد هاس |
Hukuk departmanına göre, Phil'in kendi isteğiyle girdiği haznede neler olduğunu bilmiyormuşuz. | Open Subtitles | القسم القانوني يقول بأننا لا نعرف بالتأكيد بأنه دخل تلك الغرفة عن طيب خاطر |
Çoğu yorumcu Conlan'ın Creed'le karşılıklı yumruklaşmaktan kaçınacağını düşünüyordu ama kendi isteğiyle yumruklaşıyor. | Open Subtitles | كل الخبراء توقعوا أن كونلن سيتجنب تبادل الضربات مع جريد لكنه يتبادلها طواعية |
Kendi isteğiyle uyandığını hissediyorum, ama bu nasıl mümkün olur? | Open Subtitles | لقد شعرت أنها استيقظت من تلقاء نفسها لكن كيف يعقل هذا ؟ |
Sence bu adamın, resmi bir kurumda tehdit altında mı, yoksa halka açık bir alanda kendi isteğiyle bilgi vermesi mi daha muhtemel? | Open Subtitles | هل تظنك أقرب لتبادل المعلومات ضمن مبنى حكومي أم بإرادة حرة في موقع عام ؟ |
Davalı kendi isteğiyle polis gözaltına teslim olarak herhangi bir kaçış riski olmadığını kanıtladı. | Open Subtitles | المتهمة تتفق بأنها ليست خطر بسيط برغبتها إحاطة نفسها بحجز الشرطة |
Ölümlü kanına ihtiyacımız var, kendi isteğiyle verecek birine. | Open Subtitles | فنحن بحاجة لدم شخص آدمي يعطيه بكامل إرادته |
Duyduğum kadarı ile kendi isteğiyle bize gelenler bile, bizim tarafımızdan ihanete uğruyorlarmış. | Open Subtitles | مما أسمعه ، الرجل أتى بمَحض إرادته... ونحن قمنا بخيانته |
Şey, kendi isteğiyle gelmesi daha iyi olacaktır. | Open Subtitles | حسناً، سيكون افضل اذا جاء بكامل إرادته |
Beyler, müvekkilim kendi isteğiyle burada bulunuyor. | Open Subtitles | أيها السادة عميلي هنا بمحض إرادته |
Söylentilere göre de tamamen kendi isteğiyle. | Open Subtitles | إنها في طريقها إلي الآن بكل المقاييس، لقد جاءت إلي بمحض إرادتها |
Shanti Sabera'yı kendi isteğiyle bıraktı. | Open Subtitles | شانتي تركت المدرسة بمحض إرادتها. |
Yukarı kendi isteğiyle çıkmamıştır herhalde. | Open Subtitles | لا أفترض أنها صعدت هناك بمحض إرادتها |
Kendi isteğiyle bırakabilirdi. Ona tavan arasındayken ne söyledin? | Open Subtitles | لعلّها غادرت بمحض إرادتها - ماذا قلت لها في العليّة؟ |
Bize kredi isteğiyle geldiler. | TED | قَدِموا إلينا بطلب للحصول على قرض. |
Kaybolmasını nişanlısının isteğiyle araştırıyorum. | Open Subtitles | أتحرّى في اختفائه بطلب من خطيبته. |
Yani birileri kendi isteğiyle ayrılana kadar kurulda sana yer yok ve Nolcorp anlaşması en alt sınırımızı %30'a yükseltince bunun yakın zamanda olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | المقصود هو أنه مالك مكان بالمجلس إلا إذا تخلى شخص عن طيب خاطر وما اظن بيصير كذا في الوقت الحالي |
25 yıl önce polis oğlunuzun kendi isteğiyle gittiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | قبل 25 عاما شعرت الشرطة أن إبنك غادر لوحده,طواعية |
Polis kendi isteğiyle bir kaç güne eve gelebileceğini söylemiş. | Open Subtitles | الشرطة قالت له بأنها ستعود لاحقاً إلى المنزل و من تلقاء نفسها خلال أيَّام قليلة |
Roma'nın isteğiyle cüzamlı olup, toplumdan dışlandılar. | Open Subtitles | "بإرادة "روما مصابون بالجذام ، منبوذين بدون أمل |
Onu bu gece sessizce, kendi isteğiyle getirirsem tıbbî bir ekiple onu güvenli bir yere götürebiliriz. | Open Subtitles | لو أمكني إحضارها الليلة، بهدوء، برغبتها الحرة، يمكن أن نرسلها لموقع مؤمن به فريق طبي منتظر |
- Bayan DeLauer'un isteğiyle. | Open Subtitles | فى هذا المهرجان ؟ بناء على طلب زوجه السيد ديلاورز |
Birkaç komi askerimizi kaçırıyor ve kendi isteğiyle karşıya geçtiğini iddia ediyorlar. | Open Subtitles | بعض الشيوعيين قاموا بخطف جندينا وادعوا أنه عبر طوعاً |
Burnumu sokuyor gibi olmak istemem, dostum ama bu seçimi kendi isteğiyle yapmış biri gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا أقصد التطفـل ، صـاح لكنك لا تبدو تمـامـا كرجـل يفعـل هذا برغبته |