Bana, beni önemsediğini söylemeni istiyorum, tek istediğim şey bu. | Open Subtitles | أريدك ان تخبرني بأنك تهتم بي . هذا ما أريده |
Önümüzdeki yılbaşı istediğim şey bu. Bunu unutma. | Open Subtitles | هذا ما أريده لعيد الميلاد في السنة القادمة، تذكّري ذلك |
Önümüzdeki yılbaşı istediğim şey bu. Bunu unutma. | Open Subtitles | هذا ما أريده لعيد الميلاد في السنة القادمة، تذكّري ذلك |
Olabilir, ama işte size göstermek istediğim şey bu. | Open Subtitles | رُبما ، لكن هذا ما أردت أن أريك أياه |
Bu tarafın düşünmesini istediğim şey bu. | TED | هذا ما أريد هذا الجانب من الحضور أن يفكر به. |
Sizden yapmanızı istediğim şey bu, bu kelimeyi politikacılarınızın görüşlerini değiştirecek bir değnek olarak kullanmanız. | TED | هذا ما أود أن تفعله، وأود منك أن تستخدمها كعصى تضرب بها السياسين. |
Evet haklısın. İstediğim şey bu. Ne yapmalıyım? | Open Subtitles | أنت محق، هذا ما أريده و لكن ماذا يفترض أن افعل |
Senin için istediğim şey bu değil. Lütfen bunu önce düşün. | Open Subtitles | ليس هذا ما أريده لك، لذا أرجوك فكري في الأمر. |
Bebeğim, bize ne olduğunu bilmek istiyorum. İstediğim şey bu. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما حدث لنا هذا ما أريده |
Neden bir kere bile "istediğim şey bu, yanlış olması umurumda değil" diyemiyorsun? | Open Subtitles | لما لا تقول فحسب "هذا ما أريده لا آبه إن كان خطأ" |
Öksürüp de yüz bin adet alana kadar yapmanızı istediğim şey bu! | Open Subtitles | حتى يختنقوا به ويشتروا مئة ألف سهم هذا ما أريده! تباً! |
Yapmanı istediğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أريده منكم أن تفعلونه |
Oh, işte evimde istediğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أريده في بيتي |
Karşılığında istediğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أريده بالمقابل |
Her neyse, gerçekte söylemek istediğim şey bu değildi. | Open Subtitles | بأي حال، ليس هذا ما أردت التحدث عنه. |
Bulmak istediğim şey bu. | Open Subtitles | هذا ما أردت أن تجد، الحب الحقيقي . |
Bir patronun olmasını umduğu şey tam da budur çünkü benim istediğim şey bu. | Open Subtitles | إنه بالضبط ام يتمناه أي مدير لأن هذا ما أريد |
Bilmek istediğim şey bu? En büyük soru bu değil mi? | Open Subtitles | هذا ما أود معرفته هذا هو السؤال الكبير، أليس كذلك |
Bana babamın istediğim şeyi yapmam için bir planı olduğunu söylemiştin, işte istediğim şey bu. | Open Subtitles | تخبرني أن أبي خطط هذا لي لأفعل ما أريده, وهذا ما أريده |
Benim yapmak istediğim şey bu değil. | Open Subtitles | انا فقط لاظن بأن هذا ما اريد القيام به |
Bunu Bay Smith için planlamam gerektiğini biliyorum, ama sanırım sanırım yapmak istediğim şey bu. | Open Subtitles | أعلم بأنه يجب ان أخطط لعملية من أجل السيد سميث لكن هذا ما اريده |
Artık istediğim şey bu. | Open Subtitles | هذا هو ما أريده الآن، الإنتقام |
Yapmak istediğim şey bu. | Open Subtitles | أنا أعلم ما أريد أن أفعل |
Yani tartışmak istediğim şey bu sistematik ve gerçek bilimsel yaklaşımın feromonların gerçekten anlaşılabilir bir hale gelebileceğinin bir örneği. | TED | ذلك ما أريد أن أحاجج به هو هذا المثال لحيث يمكن للمقاربة العلمية المنهجية حقا أن تحقق فهما حقيقيا للفيرومونات. |
Hayır, istediğim şey bu değil. | Open Subtitles | لا، ليس ذلك ما أريده |