| Benim de içimden atmak istediğim şeyler var. | Open Subtitles | حسنا ، لديّ شيء أريد أن أزيحه عن صدري أيضا |
| Lordum aslında size söylemek istediğim şeyler vardı. | Open Subtitles | سيدي، هناك شيء أريد أن أقوله. |
| Sizin tavsiyeleriniz, duymak istediğim şeyler. | Open Subtitles | ما حدث فقط هو أن نصيحتك هي التي اريد أن أسمعها |
| Ölme. Henüz değil. Sana söylemek istediğim şeyler var. | Open Subtitles | لا تموت , ليس الآن هناك أشياء , أريد أن أخبرك بها |
| - Her şey hakkında. Bilmek ve öğrenmek istediğim şeyler hakkında. | Open Subtitles | كل شيء، كل الأشياء التي أردت أن أعرفها وأتعلمها |
| Senin şeylerinin arasında fakir olmaya alıştım ama kendi istediğim şeyler arasında değil. | Open Subtitles | اعتدت على كوني فقيرة حول اشيائك و لكن ليس حول الأشياء التي أريدها |
| Görmek istediğim şeyler, gitmek istediğim yerler ne kadar boyam kaldığı gibi. | Open Subtitles | اشياء اريد ان اراها ، اماكن اريد زيارتها كم مواد رسم املك |
| Evet, sana göstermek istediğim şeyler de var. | Open Subtitles | أجل، لدىَّ بعض المواد أريد أن أعرضها عليكِ |
| Ona anlatmak istediğim şeyler var. | Open Subtitles | لدي شيء أود أخباره إياه. |
| Bu sefer duymak istediğim şeyler söylersin. | Open Subtitles | وتقولى شيء أريد أن أسمعه |
| Seninle konuşmak istediğim şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء أريد أن أتحدث معك فيه) (... ... وربما أيضا |
| Seninle konuşmak istediğim şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء أريد أن أتحدث معك فيه) (... ... وربما أيضا |
| Bilmek istediğim şeyler bunlar. | Open Subtitles | هذه هي الاشياء التي اريد ان اعرفها |
| Bilmek istediğim şeyler bunlar. | Open Subtitles | هذه هي الاشياء التي اريد ان اعرفها |
| Benim de yapmak ve olmak istediğim şeyler var. | Open Subtitles | لدي أشياء أريد أن أعملها وأصبحها... . ونحن... |
| Benim de görmek istediğim şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أريد أن أراها |
| Parasını ödemek istediğim şeyler vardı. Hemşireler mesela. | Open Subtitles | لقد كان هناك بعض الأشياء التي أردت الدفع من أجلها أنت تعلمين , الممرضات |
| Çünkü bunlar tam da istediğim şeyler ve sen yanılmayacak kadar zekisin. | Open Subtitles | لأن تلك تماماً هي الأشياء التي أريدها و أنت أذكى من أن تخطئ مطلقاً |
| İstediğim şeyler için beklemek sorun değil. | Open Subtitles | لا أمانع أن أنتظر الأشياء التي أريدها |
| Özel Kuvvetlerdeydim ve unutmak istediğim şeyler gördüm ve yaptım. | Open Subtitles | كنت في القوات الخاصة و رايت اشياء اريد نسيأنها |
| Daha yapmak istediğim şeyler, görmek istediğim yerler var. | Open Subtitles | هناك اشياء اريد ان افعلها, ومناظر اريد ان اراها |
| Evet, sana göstermek istediğim şeyler de var. | Open Subtitles | أجل، لدىَّ بعض المواد أريد أن أعرضها عليكِ |
| Tartışmak istediğim şeyler var. | Open Subtitles | لدي شيء أود مناقشته |
| Evet, sana göstermek istediğim şeyler var. | Open Subtitles | أجل، لدي شيء أود أن أريه لك |