"istediğimde" - Translation from Turkish to Arabic

    • أردتُ
        
    • طلبت منك
        
    • طلبتُ
        
    • عندما طلبت
        
    • عندما أريد
        
    • أردتك
        
    • عندما أطلب
        
    • عندما حاولتُ
        
    • عندما أردت
        
    • طلبت منكِ
        
    • حين أردت
        
    • حينما أريد
        
    Peki ondan sonra? Dairemi bırakmak istediğimde, buraya gelmek istediğimde? Open Subtitles أعني بعد ذلك، عندما أردتُ مغادرة شقتي، والإنتقال إلى هنا
    Sanki her istediğimde o yumuşacık pantolonları giyebilirmişim gibi. Open Subtitles و كأنّي أستطيع ارتداء السروال الفضفاض كلّما أردتُ ذلك.
    Onu tutmanı istediğimde, en iyi yolu; kollarını arkasından yakalamaktır. Open Subtitles إن طلبت منك ان تمسك الفتاة من الأفضل ان تقف
    Telefonunu istediğimde senin peşine gönderildiğimi zaten biliyordun. Open Subtitles عندما طلبتُ هاتفكَ، كنتَ تعلم سلفاً بأنّني أرسلتُ وراءكَ
    Bizi kurtarmanı istediğimde, kafesi açmadın. Open Subtitles عندما طلبت منك تحريرنا لم تحاول أن تفتح القفص
    O Çinliye söyle, et dolabına bakmak istediğimde, iş birliği yapsın! Open Subtitles أخبر ذلك الصيني عندما أريد إلحاقه بمخازن اللحوم فيجدر عليه التعاون
    Çeneni kapamanı her istediğimde kafanı kırsam hoşuna gider mi? Open Subtitles ما رأيك إن حطمت وجهك كلما أردتك أن تخرس؟
    Senden bir şey yapmanı istediğimde adam akıllı yapmanı istiyorumdur tamam mı? Open Subtitles عندما أطلب منك فعل شيء, أتوقع أن تقوم به بشكل صحيح, حسناً؟
    Senden bilgi istediğimde mesleğinin kurallarına göre hareket ettin. Open Subtitles اسمع , حين أردتُ قصة بقيتَ مخلصاً
    Charles'tan ayrılmak istediğimde... Open Subtitles كلا، بل أنتِ من اتخذ القرار الخطأ ...عندما أردتُ هجر تشارلز
    Seni kulağından tutup atmak istediğimde Tom beni ileride aykırı birine ihtiyacımız olabilir diye ikna etti. Open Subtitles لمّا أردتُ أن أُلقي بكَ خارجاً أقنعني "توم" بأن وجود شخصٌ ما يقوم بأعمال قذرة قد يكون ضروريٌ جداً
    Sonunda kaçmak istediğimde.. Open Subtitles ثم حين أردتُ التخلّص من كل شيء..
    Koltuğumu oynatmamanı istediğimde benim hislerime saygı duyman gibi. Open Subtitles مثلما إحترمت مشاعري عندما طلبت منك أن لا تحرك كرسيي من مكانه
    Dosyayı almaya istediğimde, memur bu hafta bu dosyayı isteyen ikinci kişi olduğumu söyledi. Open Subtitles عندما طلبتُ الملف قال لي المُوظف أنّي ثاني شخص أطلبه في هذا الاسبوع.
    Affedersin. Temizlikçi kadın istediğimde özellikle iki kolu olsun demem gerektiğini bilmiyordum. Open Subtitles أعتذر، لم أكُ أعي لمّا طلبتُ سيّدة تنظيف، كان علي أن أحدّد أنّي أودّ واحدة بيدين.
    Efendim, geçen sefer sizden kızınızi istediğimde... alışılmadık fikirlerime itiraz ettiniz. Open Subtitles سيدى, عندما طلبت يد ابنتك إعترضتَ على أرائى المتحررة
    Ben bir şey söylemek istediğimde, açık açık söylerim. Open Subtitles عندما أريد أن أقول شيئاً، أقوله بصوت عالٍ.
    Çeneni kapamanı her istediğimde kafanı kırsam hoşuna gider mi? Open Subtitles ما رأيك إن حطمت وجهك كلما أردتك أن تخرس؟
    Başkalarından çaldığı parayı istediğimde babam gerginleşir. Open Subtitles أبي يغضب عندما أطلب منه مالا سرقه من أناس آخرين.
    Ayrıca gelişimi görmek için tesise bir tur düzenlemek istediğimde bana büyütülmenin iptal edildiğini söylediler. Open Subtitles و عندما حاولتُ تنظيم رحلةٍ إلى المنشأة لأطّلع على تقدّمهم، قيل أنّ التوسيع قد أُلغي
    Mobilyadan pantolon yapmak istediğimde bile daha fazla destek olmuştunuz. Open Subtitles لقد كنتم أكثر مساندة عندما أردت صناعة أثاث الدينيم.
    Oda arkadaşım olmanı istediğimde, şöyle düşündüm; Open Subtitles تعرفين ، عندما طلبت منكِ أن تكوني شريكتي في السكَن ، قلت لنفسي
    Fark ettim ki bazen anın tadını çıkarmak istediğimde kameramı yanımda getirmek için baskı ve zorunluluk hissediyorum. TED لاحظت أنني أشعر بالضغط وبنوع من الالتزام لآخذ الكاميرا معي، في حين أردت في بعض الأحيان عيش التجربة البحتة فقط.
    Her şeyden uzaklaşmak istediğimde buraya gelirim. Open Subtitles هــذا هـو الــمكان حينما أريد الأبتعاد عـن كـل شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more