"istediğin için" - Translation from Turkish to Arabic

• لأنك تريد
• لأنك أردت
• لأنك تريدين
• لانك تريد
• لأنكِ تريدين
• لأنّكَ تريد
• لأنك طلبت
• لأنك أتيت
• لأنك تحاول
• لرغبتك في
• ما تريدي
• لأنك أردتَ
• لأنك ترغب
• لأنك تريدني
• لأنك تُريد

Hayır, sadece bir şey kanıtlamak istediğin için yapmak istemem.
لا أريد القيام بذلك فقط لأنك تريد إثبات شيء ما

Güvende olmak istediğin için böyle üzgünsün değil mi?
أنت تتصرف بحزن لأنك تريد أن تكون آمن، أليس كذلك؟

Belki de burada olmalarını istediğin için buradalar.
ربما انهم جميعا هنا لأنك أردت لهم أن يكونو هنا

Bu tavşanı öldürmek istediğin için senin kafanı tutup çevirmeyi tercih ederim.
أنا أفضل أن أمسك رأسك وأكسر رقبتك لأنك تريدين قتل هذا الأرنب،حسناً؟

Buraya, bir şey istediğin için geldin.
جئت هنا الليلة الماضية لانك تريد شيئا جئت مرة أخرى هذه الليلة لانك تريد شيئا اخر

Hastaları tedavi etmemi istediğin için mi hastaları tedavi etmeme izin vermiyorsun?
إذاً، لأنكِ تريدين مني معالجة المرضى لا تدعيني أعالج المرضى؟

Ama öldürmek istediğin için öldürdün.
ولكنّكَ قتلتَ لأنّكَ تريد القتل

Siz bu çocuğun ölmesini istiyorsun, ama gerçekler için değil, sen istediğin için.
تريد أَن ترى هذا الولد يموت لأنك تريد ذلك، وليس بسبب الحقائق.

Gerçekten ölmek istediğin için mi bunu yaptın yoksa sadece dikkat çekmek mi istedin?
هل حقا جرحت نفسك لأنك تريد الموت؟ ام لأنك اردت بعض لفت الانتباه؟

Dur bakalım. Bunu annenden öcünü almak için değil de gerçekten benimle yaşamak istediğin için istediğine emin misin?
تمهل, هل انت متأكد أنّك تود فعل ذلك لأنك تريد العيش معي

Beni kurtarmak istediğin için değil, kötürüm bir evlada sahip olmamak içindi.
لقد كنت ضد نصيحة الأطباء لا لأنك تريد إنقاذي بل لأنك لا تتحمل وجود ابن كسيح لك

Chloe dedi ki konuşmak istediğin için beni malikânede bırakmış.
أخبرتني كلوي بأنها تركتني في القصر لأنك أردت مكالمتي

Bunun anlamı da bunu kafa içi basıncına bakmak istediğin için söyledin.
فقط لأنك أردت البزل القطني لتحري ارتفاع الضغط داخل القحف

Eminim ki bir fark yaratmak istediğin için kanun işindesin.
حسناً، أنا واثقة أنك انضممت للشرطة لأنك أردت أن تحدثي فرقاً.

Hayatının geri kalanında hastanla ruh doktorculuğu oynamak istediğin için söylüyorsun bunu.
هذا لأنك تريدين لعب دور الطبيب النفسي لمريضتكِ لما تبقى من حياتكِ.

Ölmek istediğin için mi laga luga yapıyorsun, kancık?
هل تنفقين المال لأنك تريدين الموت؟ أيتها العاهرة.

Benimle çıkmak istediğin için gideceğini düşünmüştüm.
اعتقد انكِ تريد الذهاب لانك تريد الخروج معي

Tüm bunları Cumhuriyet'i tekrar kurmak istediğin için yapıyorsun.
كلّ هذا... لأنّكَ تريد إستعادة الجمهورية

Kendi kararlarımı uygulamamı istediğin için görüşmeye gittim.
لقد ذهبت للإجتماع لأنك طلبت مني ان اتمرن على احكامي

Eve sağ sağlim vardığımdan emin olmak istediğin için sağ ol.
شكراً لأنك أتيت لتتأكد أنني عدتُ للمنزل آمنة.

Onu sanki iyi bir şeymiş gibi bayrağa sarmak istediğin için pisliğin tekisin.
أنت وغد لأنك تحاول تزيين الأمر كأنك فعلت شيئاً جيداً

İnsanlarla istediğin için ilgilen. Bunu suratlarına vurma.
تعتنين بشخص لرغبتك في ذلك لا تذكرينه بذلك

İstediğin için söylemeyi deneyeceğim.
سوف أُحَـاوِل أن أفعل ما تريدي

Her şey babanı korumak istediğin için başlamış yani aylarca inanılmaz bir pozisyondaymışsın bir tarafta seninle arkadaş olduk diğer tarafta ise işin...
بدأ هذا كله لأنك أردتَ أن تحمي والدك فوضعتَ نفسك في موضع حرج لعدة شهور...

Haftada bir gece de olsa Salsa dersi almak istediğin için sana sinirlenen biriyle.
يشعر بالغضب فقط لأنك ترغب بأخذ دروس رقص السالسا معه في ليلة واحدة من الاسبوع

Gerçekten gelmemi istediğin için mi yoksa acıdığın için mi soruyorsun?
هل تسأل لأنك تريدني هناك أو للخروج من الشفقة؟

Yani bir polis memuruna saldırmamı istediğin için mi geldim?
اذاً، أنا هنا لأنك تُريد مني أن أُهين ضابط الشرطة