"istediğini elde etmek için" - Translation from Turkish to Arabic

• لتحصل على ما تريده
• لتحصل على ما تريد
• لتحصلي على
• لمبتغاك الآن
• للحصول على ما تريد

Charlotte, ikimiz de biliyoruz ki annen istediğini elde etmek için her şeyi yapar, babamızı riske atmak dahil.
شارلوت أنا وأنتي نعلم بأنها ممكن أن تفعل أي شيء لتحصل على ما تريده يتضمن وضع أبانا في الخطر

İstediğini elde etmek için aklını kullanmalısın.
يجب ان تكون ذكيا لتحصل على ما تريده

Profesör Kelsey Williams, istediğini elde etmek için duyarlı bir beyinle oynayarak bazen ders planına sadık kalmanın imkansız olduğunu keşfetmek üzeredir.
البروفيسورة كيلسي ويليامز على وشك إكتشاف أنك عندما تتلاعب بعقل حساس لتحصل على ما تريد

İstediğini elde etmek için o notu kullandın ama bunun mahkemede bir faydası olmaz çünkü onu sen yazdın.
عفوا استخدمت تلك المذكرة لتحصل على ما تريد ولكنها لن تفلح في المحكمة لأنك أنت من كتبها

Hatta istediğini elde etmek için öz anneni bile hapse attırdın.
لقد وضعتِ حتى والدتكِ في السجن فقط لتحصلي على ما تريدين

İstediğini elde etmek için herşeyi söyleyeceksin.
تقولين أي شيء لمبتغاك الآن.

Ben belki istediğini elde etmek için beni kullandığını düşünüyorum.
أعتقد أنه ربما تحاول لاستخدام لي للحصول على ما تريد.

İstediğini elde etmek için çok çalışacaksın.
عليك أن تعمل بجد لتحصل على ما تريده

- Hayır, her istediğini elde etmek için yalan söyleyen Karma idi.
-كلا، كارما هي التي كذبت مرارًا وتكرارًا لتحصل على ما تريده.

İstediğini elde etmek için, mallarını satıyordu.
كانت تتاجر بنفسها بطريقة جيدة لتحصل على ما تريد

İstediğini elde etmek için öylece insanları tehdit edemezsin.
لا يمكنك تهديد الناس لتحصل على ما تريد

Amy istediğini elde etmek için her şeyi söyler.
(إيمي) ستقول أيّ شيء لتحصل على ما تريد دعيني أحزر.

Ne zamandan beri istediğini elde etmek için soyunur oldun?
! منذ متى و أنتي تتعرين لتحصلي على ما تريدي

İstediğini elde etmek için her şeyi yaparsın.
إنّكِ تفعلين أي شيء لتحصلي على ما تريدين.

İstediğini elde etmek için bir şey yapman gerektiğinde çok zayıf kalıyorsun.
أنت أضعف من أن تفعل ما هو ضروري للحصول على ما تريد

Dediğin kadar iyiysen, istediğini elde etmek için kimseyi öldürmek zorunda değilsin.
إذا كنت بارعًا مثلما تقول فليس عليك قتل أحد للحصول على ما تريد