"istekte" - Translation from Turkish to Arabic

    • بطلب
        
    • الطلب
        
    • مطالب
        
    • التماساً
        
    İlk olarak, senin Washington'a gitmene o karar vermedi. Bir istekte bulundu. Open Subtitles لم يقرر هو أنك ستذهبين إلى واشنطن لقد تقدم بطلب لذلك
    Meksika Devletine resmî istekte bulunmalıyız. Open Subtitles يجب أن نبعث بطلب رسمى الى الحكومة المكسيكية
    Öldüğünü öğrendim. Buraya bir istekte bulunmak için geldim. Open Subtitles تعلم انه قد وافته المنية، لقد جئت مع الطلب.
    Bu nedenle halkımızdan böyle bir istekte bulunuyorum. Open Subtitles لهذا السبب أتقدّم بهذا الطلب من مواطنينا.
    Henüz herhangi bir istekte veya tehditte bulunmadılar. Open Subtitles حسناً , هم لم يقدّموا مطالب أو يبعثوا بتهديدات إلى الأن
    Onlara yaşattıklarımdan sonra hiç istekte bulunabilecek durumda değilim. Open Subtitles أنا حقا لست بموقف يسمح لي بالقيام بأي مطالب بعد كل شيء جعلتهم يمرون خلاله
    Hapse yollandığımı öğrendiğimde, avukatım D.O.C için istekte bulundu. Open Subtitles عندما عرفت أنه سيتم سجني قدم المحامي الخاص بي التماساً للمحكمة
    Ama sizin de bildiğiniz üzere, efendim, geçen cuma 300 yeni birlik için istekte bulunuldu. Open Subtitles ومن ناحية ثانية كما أنت تعلم سيدي في الجمعة الماضية لقد تقدموا بطلب ثلاث مئة زيادة إضافية
    Benden bir istekte bulunursan ve tıbbi olarak mantıklıysa, evet derim. Open Subtitles إن أتيتني بطلب وكان له داعٍ طبي، فسأوافق
    Bu yüzden FBI'ın soruşturması için istekte bulundum. Open Subtitles فتقدمت بطلب رسمي لإشراك المباحث الفيدرالية في التحقيق.
    - Kişisel bir istekte bulunabilir miyim? Open Subtitles -هل لى ان اتقدم بطلب شخصى؟ -بالطبع يا بيثينوس
    - İsteklerini sevmemiş olmalılar. - Bir istekte bulunmadım tamam mı? Open Subtitles يبدو أنه لم يعجبهم مطالبك - أنا لم أقم بطلب شيئ -
    Anlaşmayı mühürleyen kişi olarak, senden bir istekte bulunmak istiyorum. Open Subtitles باعتبارى طرف موقع اود ان ادلى بطلب
    Şimdi bir istekte bulunmanızın vakti geldi. Ama lütfen acele edin. Open Subtitles الآن وقت عمل الطلب و لكن رجاء سريعاً
    Son düşüşün başlarında bu sahipsiz ronin Motome buraya geldi ve seninle aynı istekte bulundu. Open Subtitles قدم الينا قبل بداية فصل الخريف وكان على مدخل مملكتنا تشيجيو ماتاموتو محارب ساموراي لم يعد يخدم لاحد اللوردات وجاء بطلب مثل الطلب الذي تطلبه الآن
    Sırada, bozuklukların düşmesinden daha hızlı istekte bulunulan bir şarkı var. Open Subtitles هذه أغنية إزداد الطلب عليها بشدة
    Kusura bakmayın, efendim. General Wood da aynı istekte bulundu. Open Subtitles أعتذر يا سيدي قام الجنرال (وود) بنفس الطلب
    İki kez istekte bulunmayı sevmem. Open Subtitles لا أحبّ الطلب مرتين
    İstekte bulunacak bir durumda değilsin. Open Subtitles بشرط واحد موقفك لا يسمح لك بعرض مطالب
    Allah kahretsin, herhangi bir istekte bulunmadın ki! Open Subtitles لعنة الله أنت لم تقدم أية مطالب
    Allah kahretsin, herhangi bir istekte bulunmadın ki! Open Subtitles لعنة الله أنت لم تقدم أية مطالب
    - Herhangi bir istekte bulundular mı? Open Subtitles هل قاموا بتقديم أية مطالب ؟
    Hapse yollandığımı öğrendiğimde, avukatım D.O.C için istekte bulundu. Open Subtitles عندما عرفت أنه سيتم سجني قدم المحامي الخاص بي التماساً للمحكمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more