Kimseye bahsetmek istemediği bir iş görüşmesine hazırlanmasına yardım ediyorum. | Open Subtitles | أني أساعده للتحضير لمقابلة عمل لا يريد أن يعلم بشأنها أحد |
Ben sadece istemediği bir şeye zorlamamanız gerektiğini söylüyorum. | Open Subtitles | ما يجب عليك هو أنه لا يمكنك أن تضغطي عليه إذا كان لا يريد أن يفعلها |
Neden içinde bulunmak istemediği bir kampanya için uğraşsın ki? | Open Subtitles | لماذا ندعه يتخبط في حملة هو لا يريد أن يكون جزءاً منها ؟ |
O aptal üniformayı giydikten sonra Toby'nin istemediği bir şeyi. | Open Subtitles | شيء لم يرده توبي منذ ان ارتدى تلك البدلة الغبيه |
Babamı vermek istemediği bir karar için zorlayamazsın. | Open Subtitles | لا يجب أن تدفع أبي لاتخاذ قرار لا يريد القيام به |
Bakın, McGovern dibe vurdu Nixon yeniden aday olmayı garantiledi ve Post'un elinde kimsenin istemediği bir hikaye var. | Open Subtitles | موضوع مكجفرن لم يكن له تأثير نيكسون ضمن أن يرشحه الحزب الجمهوري و جريدتنا متورطة في قصة لا يريدها أي أحد غيرنا |
Yani ona istemediği bir şans vermeye mi geldim? | Open Subtitles | اذا أنا اتيت لاعطيه فرصة وهو في الحقيقة لم يكن يريد ذلك؟ |
Peki Kral'a, duymak istemediği bir şeyi söyleyecek kadar da dürüst müsün? | Open Subtitles | هل أنتَ صادق بما يكفي لتقول للملك شيئـًا لا يريد أن يسمعه ؟ |
Herkesin geçmişinde başkalarının bilmesini istemediği bir şeyleri vardır. | Open Subtitles | لكل شخص أسرار في ماضيه لا يريد أن يكتشفها الآخرون. |
Sonra düşündüm ki, belki de başkalarının bulmasını istemediği bir şeyi saklamak için bir fırsat olarak görmüş olabilir mi? | Open Subtitles | لكنّي تسائلت، ماذا لو ارتآها فرصة لإخفاء شيء لا يريد أن يجده أحد غيره؟ |
Kimseye bahsetmek istemediği bir iş görüşmesine hazırlanmasına yardım ediyorum. | Open Subtitles | لا يريد أن يعلم بشأنها أحد كان الحديث عن "الجنس" أسرع طريقة |
Uyanmak istemediği bir komayı. | Open Subtitles | غيبوبه لا يريد أن يستيقظ منها |
Uyanmak istemediği bir komayı. | Open Subtitles | غيبوبه لا يريد أن يستيقظ منها |
Belki de birisinin bilmesini istemediği bir şey buldu. | Open Subtitles | ربما إكتشف شيء لم يرده شخصاً ما أن يعرفه |
Evet ve başka birinin ortaya çıkmasını istemediği bir şey. | Open Subtitles | نعم, و شخص أخر لم يرده أن يفضح |
Fakat bu güne kadar, yapmak istemediği bir şeyi ne zaman yapmasını istesem, bacağını kaldırıp yapamayacağını ve benim suçum olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ،ولكن حتى هذا اليوم متى طلبت من (آل) أن يقوم بشيء من أجلي وهو لا يريد القيام به فيرفع هذه الرجل ويقول أنه لا يستطيع |
Başkanlık Makamının istemediği bir dava için. | Open Subtitles | للدفاع عن قضية لا يريدها رئيس العمليات حتى؟ |
Ama şimdi, dünyadaki en berbat orduların bile istemediği bir sürü bomba ile ortada kalmış haldeler. | Open Subtitles | و الآن يصنعون قنابل لا يريدها حتى أسوأ جيش في العالم |
Patronumun istemediği bir anlaşma sağladım size. | Open Subtitles | اعطيتكم صفقة رئيسي لم يكن يريد ان تحظوا بها |
Onu ben buna ittim. Yapmak istemediği bir şeyi yapmasını... | Open Subtitles | لقد دفعته ليفعل شيء لم يكن يريد فعله |