Gece ortalarda olmak istemediğimden Bahabda'daki evime gittim. | Open Subtitles | لم أشأ أن أتجول ماشيا تلك الليلة ، فقدت السيارة |
Beni kimsenin görmesini istemediğimden arka tarafa park ettim. | Open Subtitles | لم أشأ أن يراني أحد، لذا أركنت سيّارتي خلفاً |
Bütün gününü berbat etmesini istemediğimden sana bunu söylemedim, ama ses düzenimizi kiralayacak olan film işi suya düştü. | Open Subtitles | لذا لم أخبرك بهذا لأني لم أرد أن أفسد اليوم بأكمله لكن الفلم الذي كان سيستأجر المسرح فشل |
Polisleri aramak istemediğimden değil, ama o kötü biri değil. | Open Subtitles | لم أرد أن أتصل بالشرطة، فهي إنسانة صالحة. |
Açıkçası hiçbir avukatı işe katmak istemediğimden en iyisinin direk sana gelmek olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | الأمر فقط أنني لا أريد التوجه إلى محامين بعد، لذا فكرت أنه من الأفضل التوجه إلك مباشرة. |
Odada oturmak istemediğimden mezbahada fazladan mesai yapıyorum. | Open Subtitles | وبما أنني لم أكن أريد أن أبقى في الغرفة, عملتُ عملاً إضافياً في المسلخ. |
Ben de herhangi bir olay istemediğimden kabul ettim. | Open Subtitles | وأنا أوافقها الرأي لأني لا أرغب في أيّ دراما |
Tamam, özür dilerim. 16'sına gelince zorla besleyeceğim bir şey istemediğimden diyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا آسف، أنني فقط لا أريد أتسكع مع ابن وغد عندما يبلغ سن 16. |
Bilmesini istemediğimden değil, sadece... | Open Subtitles | ليس اننى لم اردها ان تعرف, ليس بالضبط... |
Sanırım hayatımdaki tek iyi şeyi kaybetmek istemediğimden. | Open Subtitles | أعتقد... أنني لم أشأ خسارة الأمر... الجيد الوحيد في حياتي |
Bir masa başı işinde ömrümü harcamak istemiyor olabilirim ama hapishanede çürümek istemediğimden adım gibi eminim. | Open Subtitles | لم أرد قضاء ربيع حياتي وراء مكتب ولكنني لم أرد أن أقضيه في السجن أيضاً |
Yönetilmek istemediğimden evi terk etmiştim. | Open Subtitles | لم أرد أن يتم علاجي لهذا تركت المنزل |
Jenna'nın, orada olduğumu bilmesini istemediğimden öyle dedim. | Open Subtitles | لقد قلت ذلك وحسب لأني لم أرد أن تعرف (جينا) أنني هناك |
Sanırım onca telefon ve tebriklerle boğuşmak istemediğimden. | Open Subtitles | ...لا أعلم، لكن أعتقد فقط أنني لا أريد التعامل مع المكالمات الهاتفية و الإستعراضات الموسيقية |
Sanki senin buna aracılık etmiş gibi hissetmeni istemediğimden söylemedim. | Open Subtitles | حسنا، لم أكن أريد أن تشعر مثل أنت تعلم. كنت ستتدخل. |
Olayları kaçırmak istemediğimden yaşımla ilgili yalan söyledim. | Open Subtitles | أنا كذبت بشأن عمري 'السبب لم أكن أريد أن تفوت على العمل. |
İstemediğimden değil yani. | Open Subtitles | أعني ، لا يعني ذلك أنني لا أرغب في فعلها |
Pek sayılmaz, istemediğimden değil... | Open Subtitles | ... حسنًا ، الأمر ليس أني لا أرغب في ذلك |
Tamam, özür dilerim. 16'sına gelince zorla besleyeceğim bir şey istemediğimden diyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا آسف، أنني فقط لا أريد أتسكع مع ابن وغد عندما يبلغ سن 16. |
Bilmesini istemediğimden değil, sadece... | Open Subtitles | ليس اننى لم اردها ان تعرف, ليس بالضبط... |